BEBEĞİN KENDİ KENDİNİ BESLEME YÖNTEMİ (BLW BESLENME)

Bebeğiniz 6 aylık olduğunda artık ek gıdaları başlayabilirsiniz. Ek gıdaların başlanması ve artırılması dönemi bazı aileler için oldukça kolay geçer. Ama bazı aileler için oldukça zorlu bir süreç olabilir.

Ayrıca ek gıdalarına her bebekte değişik başlama ve devam etme takvimi olabilir. Hangi gıdayı başlamalı ne kadar yemeli ne ile devam etmeli gibi farklı görüş açıları olabilir.

Hatta ülkeler arası da farklılıklar vardır. Özellikle ilk başlanan gıdalar ve devam gıdalarının sırası farklılık gösterebilir. İşte bu süreçte klasik ek gıda başlanma yöntemi dışında özellikle bebeklerin kendi kendine yemek yemesini teşvik eden ve yine özellikle püre belenmesinden farklı olan bir yöntem de BLW yöntemidir.

BLW Beslenme (bebek liderliğinde beslenme) yöntemi aslında bir tür ek gıda başlama yani tamamlayıcı beslenme şeklidir. Altı ay anne sütü almış bebeğin klasik yöntem dışında özellikle bebeğin gelişim basamaklarına uygun gıdalarla kendi kendini besleme yöntemi olarak tanımlanabilir.

BLW yönteminde anne babalar uygun gıdaları bebeğe sunar hangi gıdayı ne kadar ve ne kadar hızda yiyeceğine bebek karar verir. Ama gerek klasik yöntem ve gerekse BLW yönteminde anne babaların dikkat etmesi gereken en önemli nokta sabırlı olmak ve bebeğin verdiği işaretleri takip ederek duyarlı bir beslenme şekli oluşturmaktır.

BLW beslenmesi de tıpkı klasik yöntem gibi bebek 6 aylık olduğunda başlanan bir yöntemdir. Yani bebeğiniz 6 aylık olduğunda el göz koordinasyonu geliştiğinde oral motor fonksiyonları hazır olduğunda ek gıdaları BLW yöntemi ile başlayabilirsiniz.

BLW beslenme avantajları nelerdir?

  1. Bebeğiniz gıdaları öğrenir. Yiyeceklerin tatlarını, rengini, kokusunu, dokusunu öğrenmesini sağlar
  2. Açlık ve tokluk hisselerini anlamasını sağlar. Böylece bebekler kendi istediği kadar tüketir
  3. Sağlıklı bir yeme alışkanlığı geliştirmesini sağlar
  4. İyi bir yeme alışkanlığı geliştirdiği için obeziteyiönler
  5. Yiyecekler birbiri ile karıştırılmadığı için gıdaların tadını tek tek öğrenir.
  6. Bebekliğinde BLW ile beslenenler çocukluk çağında daha az yemek seçme davranışı gösterir.
  7. Bebekliğinde BLW ile beslenenler okul öncesi dönemde daha az tatlıya düşkün olur.
  8. Klasik yönteme göre anneler bebekleri yeme konusunda daha az ısrarcı davranır.
  9. Anneler daha kolay besin hazırlar. Püre hazırlamak ile uğraşmaz. Evde yapılanlardan uygun olanları bebeğe sunar.
  10. Annelerin üzerinde hazırladığı gıdanın bebek tarafından ne kadarının yendiği ile ilgili bir baskı olmaz. Bebeğini besleme konusunda daha az kaygıları olur.

BLW beslenmenin dezavantajları var mı?

  • BLW ile bebeğinizi beslemeye başladığınızda sabırlı olmanız gerekir. Çünkü ilk aylarda bebeğiniz gerçekten beklediğinizden çok az gıda tüketebilir
  • Aşırı titiz anneler biraz yorulabilir. Çünkü bebeğiniz hem etrafı çok kirletir ve dağıtır hem de kendisini çok kirletir. Bebeğinizi her öğün yıkamanız gerekebilir
  • Bebeğinize uygun olmayan gıdaları hazır olmadan verirseniz öğürme ve kusmaya neden olabilirsiniz
  • Bebeğiniz her öğünde bu öğürme ve kusma refleksini yaşarsa o zaman yemek zamanları onlar için mutlu bir deneyim olmaktan çıkabilir
  • Eğer birden fazla yiyeceği aynı anda sunarsanız o zaman alerjik reaksiyon açısından riskli durumlar oluşabilir.
  • Her bebeğin oral motor becerisi, el göz koordinasyonu aynı şekilde gelişmez. Bazı bebekler yiyecekleri kendi kendine yemeye 6. ayda hala hazır olmayabilir.

Annelerden en çok gelen soru: Boğulmayı Önlemek İçin Ne Yapabilirsiniz?

En korkulan konulardan biri yiyeceklerin soluk yoluna kaçmasına (aspirasyon) bağlı boğulmalar yaşanmasıdır. Boğulma riskini en aza indirmek için şunlara dikkat etmeniz gerekir.

  1. Bebeğiniz yemek yerken dik pozisyonda tutmaya çalışın
  2. Bebeğinizi yemek yerken asla yalnız bırakmayın
  3. Bebeğinizin kendi yemek yemesine müsaade edin, yakından gözleyin ve yemek yeme hızını kendisinin ayarlamasına müsaade edin.
  4. Yemeklerin bebeğinizin parmakları ve eliyle ezilebilecek kadar yumuşak olmasını sağlayın.
  5. Yuvarlak, yapışkan ve ağızda ufak parçalara yarılan gıdaları vermeyin.

Evet, şimdi başlıyoruz…!

Her öğünde bebeğiniz ile masaya birlikte oturun.

Önüne yiyecekleri koyun.

Yemesini bekleyin.

Yemese bile birlikte masaya oturmak yemek yeme alışkanlığı oluşmasını sağlar.

Yiyecekleri çok ufak parçalar olacak şekilde mama sandalyesinin tablasına koyun.

İlk başlarda tabak ve kase kullanmayın.

Yiyeceklerin her tarafa yayılmasına müsaade edin.

Ortalığın ve bebeğinizin kirlememsine aldırmayın.

Önemli olan yemek yerken mutlu olmasını ve yiyecekleri keşfetmesine müsaade edin.

Ayrıca çok fazla dökülse de bardaktan su içmeye alıştırın.

Şimdi…En başta ne verelim?

  • Avokado
  • Haşlanmış patates ve tatlı patates
  • Muz
  • Haşlanmış yeşil fasulye
  • Haşlanmış brokoli
  • Rendelenmiş veya haşlanmış havuç
  • Kıyma
  • Sardalya
  • Haşlanmış yumurta
  • Yulaf ezmesi
  • Yoğurt

Bu gıdaları uygun şekilde bebeğinizin önüne koyun.

Bebeğinizin kavrayıp ağzına götürmesini bekleyin.

Bu beslenme her bebek için uygun mu?

Evet, evet…Aslında BLW her aile için uygundur.

Eğer bebeğinizin kilo alma sorunu varsa ve bu şekilde beslenmeye uyum sağlayamadı ise bebeğinizle birlikte tekrar bu konuyu beraberce konuşmamız en iyisi.

İlk aylarında bebeklerin ek gıdalara alışması ve tüketebilmesi bazen biraz uzun sürebilir.

Ayrıca BLW her aile veya her bebek için uygun olmayabilir. Mutlaka bize danışarak başlamanız en iyisidir.

Doktor Emre KARAYEL

Çocuk Hastalıkları Uzmanı

EN SEVDİĞİM AY ARALIK SONUNDA GELDİ

Sebzeler Kara Lahana, Havuç, Karnabahar, Bal Kabağı, Ispanak, Yerelması, Brüksel Lahanası, Pazı, Kereviz, Pırasa, Brokoli, Turp
Meyveler Elma, Portakal, Mandalina, Ayva, Nar, Greyfurt, Muz, Trabzon Hurması, Kivi, Kestane  

Lahana, diyet lifinin iyi bir kaynağıdır. Tüketiminin bağışıklık sistemini güçlendirerek çeşitli hastalıklara karşı koruduğunu bildirmektedir.

  • Manganez, folat, B grubu vitaminleri
  • Potasyum, kalsiyum, A vitamini de içerir
  • 100 gramında 24 kalori içermesiyle çok düşük kalorili bir sebze
  • 150 gram beyaz lahana günlük K vitamini ihtiyacının %92’sini, C vitamini ihtiyacının ise % 50’sini karşılar

İçeriğindeki indol, bioflavanid, monoterpenler ve diğer maddeler ile hücreleri serbest radikallere karşı korur.

Kivi artık hem tadının hem de antioksidan özelliğinin zirvesine ulaşıyor.

  • Yüksek oranda C vitamini, folik asit, potasyum içerir.
  • İlginç olarak çekirdekleri ise bir miktar omega 3 içerir.
  • Lif içeriği de bir hayli yüksek olan bu meyvenin 1 adeti (80 gr) 50 kaloridir

Kereviz kışın başka bir bağışıklık dostu sebzesi.

  • Salatası da yapılabilen K vitamini ve Antioksidandan bakımından çok zengindir.
  • Bebeklerde ve çocuklarda yüksek kolesterolün düşürülmesine ve kan şekerinin dengelenmesinde de yardımcı olan besinler arasındadır.
  • Bir porsiyon kereviz salatası yaklaşık 120 kaloridir.

Pırasanın da yine önemli düzeyde antioksidan aktivite gösterdiği bilinen flavonoidler bakımından zengin bir tür olduğu belirtilmektedir

  • Esas olarak içerdikleri kükürtlü bileşikler (organosülfürbileşikler) sayesinde öne çıkmakta
  • Lif bakımından son derece zengin, önemli bir antioksidandır.
  • Bağırsaklarımızda bulunan iyi bakterilerin oluşturulmasına katkı sağlar. Bu bakteriler sayesinde bağırsaklarda gerçekleştirilen emilim düzgün bir şekilde gerçekleşir. Sadece sindirimi düzenlemekle de kalmaz, aynı zamanda sindirim sistemimizin sağlıklı bir halde kalmasına yardımcı olur
  • A vitamini, C vitamini, E vitamini, K vitamini, B3 (niyasin), B5 (pantotenik asit) ve B9 (folik asit) vitaminleri ile kalsiyum, potasyum, demir, magnezyum, fosfor ve sodyum gibi mineraller sayesinde metabolizma için önemlidir

Portakal, mandalina, greyfurt gibi narenciyeler içeriğindeki vitaminler sayesinde vücut savunmasını güçlendirecek ve Çocuk doktorlarının yardımıyla sizi soğuğun olumsuz şartlarına karşı daha dirençli hale getirecektir.

  • Özellikle gribal enfeksiyonlar, üst solunum yolu rahatsızlıkları ve diş eti rahatsızlıklarına karşı benzersiz bir antivirüs görevi görüyor.
  • C vitamini, potasyum, likopen ve lifli yapısı ile kalp ve damar sağlığını korumaya katkıda bulunur.

Çocuk Hastalıkları Uzmanı

Doktor Emre KARAYEL

Kışlık dolabım artık hazır!

Kışın gelmesiyle soğuk havalarla yine karşı karşıyız. Çocukları soğuk havalardan korumalıyız. Ancak soğuk havalarda koruyacağız diye gereğinden fazla giydirip çocuğun terlemesinden de kaçınmalıyız.

Genelde tavsiye edilen tek kat kalın bir giysi yerine kat kat giydirmektir. Çok sıcak olduğu zaman çıkarılarak terlemekten kaçınılabilir.

Çocuğunuzun Dolabında nelere dikkat emek gerekir?

Cilde temas eden kıyafetler yün içermesin.
Kıyafet alırken kıyafetin yün içerip içermediğine dikkat etmelisiniz. Özellikle egzaması olan çocuklarda, yün kaşıntıya neden olabilir. Bu nedenle cilde doğrudan temas eden kıyafetlerin %100 pamuk içermesine dikkat edilmelidir.

Vücut ısısı en çok vücudun baş bölgesinden kaybedildiği için çok soğuk havalarda çocuğunuza mutlaka şapka giydirmelisiniz.

Şapkanın kulakları da kapatmasına dikkat edilmelidir. Çocuğun şapkaya itiraz etmemesi için onun da sevebileceği renkte ve modelde olması işinizi kolaylaştıracaktır.

Boyundan da ısı kaybı çok olacağı için boyun bölgesini korumak için boyunlu bir kazak veya atkı giydirebilirsiniz.


Çocukların soğuk havada üşümemesi için dolabında mutlaka eldiven olsun

  • Eldivenin %100 pamuk olmasına ve yün içermemesine dikkat edilmeli
  • Eldiven alırken ellerin rahat hareket etmesine dikkat edilmelidir.

Ayakkabı alırken su geçirmeyen ve çocuğun ayağının rahat ettiği botların seçilmesi uygun olur.

Çoraplar cilde doğrudan temas ettiği için %100 pamuk içeren çorapların seçilmesi özellikle alerjisi olan çocuklarda çok önemlidir. Yünlü çoraplar kaşınmaya neden olabilir.


Paltoların su geçirmemesi önemlidir. Bu nedenle su geçirmeyen kumaşlar seçilebilir. Paltoların yaka kısımları yün içeriyorsa altına boyunlu %100 içeren pamuklu kıyafetler giydirebilirsiniz.

Bebeklerin ve özellikle erken doğan bebeklerin ciltlerinin yağ tabakası ince olduğundan dolayı çok kolay ısı kaybederler.

  • Bu sebepten yetişkinlere göre bir kat daha fazla kıyafet giydirmelisiniz.
  • Vücut ısılarını koltuk altından ölçüldüğünüzde 37 derecenin altına düşmemelidir.
  • Bebek arabası ile dışarı çıkarttığınızda bir battaniye ile korumalısınız.

Bebeğinize tulum şeklinde kıyafetler giydirebilirsiniz. Bebeğinizin kıyafetlerini kolay giydirilip çıkarılabilen, bacaklarını ve kollarını kolayca içine alabilen, hareketleri kısıtlamayan kıyafetlerden seçilmelidir.

Çocukların dolaplarında mutlaka olması gereken kıyafetler, kulakları da kapatan şapka, eldiven, su geçirmeyen botlar, palto, kazaklardır.

Kış aylarında uyku tulumu, battaniye, sweatshirt her bebeğin dolabında olmalıdır.

Cilde temas eden kıyafet seçiminde yün içermemesine özellikle dikkat ediniz.

Alerjisi olan çocukların çamaşırlarını sıvı deterjanlarla ve uzun durulama olacak şekilde yıkamaya da dikkat etmelisiniz.

Doktor Emre KARAYEL

Çocuk Hastalıkları Uzmanı

Bebeklerde ve Çocuklarda Astım Tedavisi çok mu zor?

Çocuklarda Astım için alerjik astım, alerjik bronşit ve spastik bronşit gibi isimler de kullanılmaktadır.

Çocuklarda hava yollarının (Bronş, akciğer içindeki hava keselerinin) çeşitli nedenlerle inflamasyon denilen olaylarla koruyucu mukaza tabakasının hasarlanmasına ve gözenekler oluşmasına neden olmaktadır.

Bunun sonucu hava yollarında aşırı bir hassasiyet gelişmekte ve sık sık öksürük, hışıltı, nefes daralması şikayetlerinin ortaya çıkmasıyla sonuçlanan bir hastalığa astım denir.

Nasıl Bir Hastalıktır?

Astım hastalığı korkulacak bir hastalık değildir. Çocuklarda tedavi edilebilen bir hastalıktır. Astım tedavi başarısı çok yüksektir.

Belirtileri gösteren çocukların, çocuk doktoru uzmanlarınca değerlendirilmesi ve gerekli testler yapıldıktan sonra astım teşhisi konulursa çocuğa zarar vermeden tedavi uygulamak en doğrusudur.

Belirtileri Nelerdir?

Astım belirtileri;

  • Sık tekrarlayan öksürük
  • Hışıltı (Hırıltı)
  • Nefes sıkışması en önemlileridir.

Oyun oynadıktan sonra, koştuktan sonra, egzersiz yaptıktan sonra nefes sıkışması, hışıltı veya öksürük olması da astımın önemli bir belirtileridir.

Ancak bu belirtiler kendi kendine düzelen bir durum olabildiği gibi astımın ve diğer bazı önemli hastalıkların belirtileri de olabilir.

Bu nedenle her astım belirtisi gösteren çocuklara astım teşhisi konulmaması gerektiği gibi astım hastalığının atlanmaması için de gerekli incelemeler yapılmalıdır.

Tedavisi Nasıl Olmalıdır?

Çoğu kez uzun süren öksürük veya tedaviye cevap vermeyen öksürük durumunda hemen astım ilaçları olan kortizonlu spreyler veya buharlar, yanında nefes açıcılar ve çiğneme tableti, toz şeklinde ilaçlar yemeklerine katılarak kullanılmaya başlanır. Bu tür uygulamalar tamamen doğru değildir.

Astım belirtileri olan bir çocukta rahatlatma tedavisi 2-3 hafta süreyle verilebilir ancak uzun süre sprey ilaçlar veya buhar tarzında ilaçlar verilmemelidir.

Astım teşhisinin konulması ve ondan sonra en az ilaçla tedavi edilmelidir.

Astım hastalığında erken ve doğru teşhis ve zamanında tedavi önemlidir.

Bu nedenle çocuk doktoruuzmanlarınca tarafından astımdan şüphelenilen çocukların incelenmesi ve teşhis konulup tedavi edilmesi gerekir.

Çocuklarda Astımı Neler Tetikler?

Nefes borularında bebekler ve çocuklarda aşırı hassasiyet vardır. Bu hassasiyetten dolayı bazı tetikleyici faktörlerle karşılaşıldığında nefes borularında daralma olur ve öksürük, hışıltı, nefes sıkışması gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır.

Astımı Tetikleyen Faktörler

  • Soğuk algınlığı/enfeksiyonlar
  • Ani hava ve ısı değişiklikleri
  • Egzersiz
  • Sigara içme veya sigara dumanına maruz kalma
  • Ev tozlarındaki akarlar dediğimiz mikro-organizmalar
  • Polenler
  • Yiyecek katkı maddeleri
  • Küf ve koruyucu maddeler
  • Hayvan deri kalıntılar
  • Belirli ilaçlar
  • Stres

Çocuklarda Sıklığı Nedir?

Yaklaşık astım sıklığı %10-20 civarındadır.

  • İlkokul çağındaki her 10 çocuktan 2’sinde
  • Ergenlik çağındaki her 8-9 gençten 1’inde görülmektedir.

Çocuklarda Astımın Başka İsimleri Var Mıdır?

Astım yerine spastik bronşit, alerjik bronşit, re-aktif hava yolu hastalığı, bronşit kelimelerini sık kullanmaktadırlar. Aslında hepsi aynı anlama gelmektedir.

Nefes Borularında Aşırı Hassasiyet Nedir?

Normal bir çocuk sigara içilmesiyle öksürük veya nefes sıkışması olmazken astımlı bebekte-çocukta öksürük veya nefes sıkışması görülmektedir.

Gribal enfeksiyon normal çocukta soğuk algınlığı ile bir haftada düzelirken astımlı çocuklarda nefes sıkışması ve bir haftadan daha uzun süren öksürük şikayetlerine neden olur. Normal kişilere göre daha hassas bir nefes borusu vardır.

Çocuk Doktoru

Emre KARAYEL

Kasım ayında her şey bir başkadır.

  Sebzeler Lahana, Havuç, Karnabahar, Pırasa, Ispanak, Balkabağı, Yerelması, Pazı, Marul, Roka, Soğan, Biberiye, Nane, Tere
  Meyveler Portakal, Ayva, Nar , Greyfurt, Armut, Elma, Trabzon Hurması, Muz, Kivi, Mandalina, Portakal, Kestane, Ayva

 

Balkabağının en güzel olduğu günler geldi.

  • İçerdiği bol beta-karoten sayesinde kansere karşı etkili bir sebze
  • Balkabağının, çorbası, tatlısı ve pastası yapılabilir
  • Balkabağını ayrıca etli sebze yemeklerine de ilave ederek de kullanılabilecek güzel bir seçenek
  • Çocuklarda kış aylarında düzenli olarak beslensin, ona hep yer açın.

Yakında kereviz ve turp çeşitleri çocuklar için bağışıklığı desteklemesi yönünden önemli ve tüm sağlık faydalarıyla yetişmiş olacaktır.

  • Özellikle fındık turpu zamanı bize bunu bildiriyor.

Trabzon hurması ise inanılmaz bebek-oyun çocuğu seçeneğidir.

  • A ve C vitamini, potasyum, folikasit açısından iyi bir kaynak
  • Bol diyet lifi, gastrointestinal sistem için özellikle kabızlıkta güzel bir fikir
  • 1 adet orta boy trabzon hurması diyetteki 1 adet meyve yerine iyi bir mevsim seçeneği olabilir.

Elma’nın tam zamanıdır.

  • 200 gr orta boyunda yaklaşık 100 kalori içerir
  • Yüksek lifli ve glisemik indeksi düşük meyveler arasında yer alır
  • İyice yıkandıktan sonra kabuklu tüketilmesi önerilir
  • Çocuklar için en önemli nedeni kabuğundaki antioksidanlardan faydalanabilmeleridir
  • B grubu vitaminleri, C vitamini ve lif açısından iyi bir kaynaktır
  • Kalorisinin düşük, lif içeriğinin yüksek olması nedeniyle kilo kontrolünün istendiği çocuk beslenmesinde, Çocuk doktoru tarafından farklı diyetlerde rahatlıkla kullanılır
  • Antioksidan içeriği kanserden koruyucu etki gösterir.

Doktor Emre Karayel

Çocuk Hastalıkları Uzmanı

Bahara kadar her gün bu meyveden bir tane tüketmeniz ve bunu çocuklarda alışkanlık haline getirmek yapacağınız güzel bir iyiliktir

Meyve ve sebzelerin en olgun olduğu dönem EYLÜL!

 

 

Çocuklarımızın Eylül ayı bedenini kışa hazırlayacağını aydır. Soğuk iklime bizi hazırlayacak olan mevsim ürünlerini tüketmeniz mevsim geçişlerinden olumsuz etkilenmenizi önleyecektir.

Sonbaharın gelişi ile bitkilerin su içeriği azalmaya, daha sıkı dokuya sahip olanlar yetişmeye başlamaktadır.

Yağlı tohumlar ise yeni yeni ortaya çıkmaya başlar.

Hala biber veya domates salçası yapmak için geç değil.

Önce karpuzun ardından da kavunun sonu yaklaşmakta.

Mantar lezzetli ama hassas bir konu. Bazı zehirli türleri de var bu nedenle kültür mantarı olduğundan emin olmalısınız.

  • Yaş ağırlığının önemli bir kısmı su ve yüzde 1’i ise madensel tuzlardır.
  • 100 gramında 1,5- 2 gram istiridye mantarı 0,5 gram karbonhidrat içerir ve ortalama 35 kaloridir.
  • Az miktarda protein içermesine karşılık protein içeriği esas olarak enzimlerden oluştuğundan tüm elzem aminoasitleri içermektedir.
  • Mantar ile ana yemeklerinizin yanına sağlıklı bir çeşniler yapabilirsiniz.

Bu ayda yeni mahsul fındık çıktı. Yağ ve kalori içeriği yüksek olduğundan ölçülü tüketilmesi gereken fındık;

  • Lif ve protein açısından zengin bir kaynaktır. İçerdiği doymamış yağ asitleri sayesinde kalp sağlığını koruyucudur.
  • Tüketirken 1 avuç fındığın 150 kalori olduğunu unutmayın.

Güçlü bir antioksidan kaynağı olan üzüm için en bereketli zaman bu aydır. Ülkemizde çoğu tür olgunlaşmış durumdadır.

  • Kabuğundaki resveratrol kansere karşı koruyucudur
  • Çekirdeğindeki kuersetin kan yapımına yardımcı bir bileşendir
  • Çocuklarda en önemlisi porsiyon: Üzümün kan şekerini hızlı yükseltmesi nedeniyle miktara dikkat edilmelidir.

Ceviz de yine bu ayda olgunluğana ulaşan kabuklulardandır.

  • Yüksek miktarda folik asit ve E vitamini
  • Demir, fosfor, magnezyum, potasyum, çinko mineralleri içerir
  • Omega 3 yağ asidi açısından zengin bir kaynaktır.
  • Yüksek kolesterol ve ilerde karşılaşmak istemediğimiz kanser ve alzheimer gibi hastalıklara karşı koruyucu özelliği nedeniyle beslenmenizde çok önemli
  • Genel olarak günde 2 tüm ceviz eklemenizde fayda var.

İdrar yolu enfeksiyonlarına, kansere ve kalp sağlığına iyi geldiği bilinen kızılcık;

  • A ve C vitamini, potasyum açısından zengini
  • 1 porsiyon meyve ortalama 1 avuç kadardır ve 55 kaloridir.

 

Anne Sütü İçin Savaş !

Süt yapımını artırmanın en etkili yolu, doğru teknik ve sık aralıklarla emzirmedir.

Doğru emzirme tekniğinin anne sütünü artırdığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Dünyadaki tüm çalışmalarda annelerin; 

  • Su, süt, hoşaf, çorba, ayran
  • Zencefil, rezene gibi bitkisel çay
  • Tatlı, tahin, helva, bal, incir, pekmez, nişastalı gıda
  • Yeşil sebze, meyve, üzüm ve bira tüketimi gibi birçok uygulamanın anne sütünü arttırdığına inandıkları belirtilmektedir

Ancak, bunların anne sütünü kesin arttırdığına ilişkin kontrollü bilimsel araştırmalar bulunmamaktadır. Bilimsel olarak anne sütünü artıran uygulamalar şunlardır;

  • Doğru teknikle emzirme
  • Sık aralıklarla emzirme
  • Memenin boşaltılması
  • Annenin yaşadığı hislerden keyif alması
  • Annenin istirahat etmesi

Doğumdan sonra süt yapımını hızlandırmak için çeşitli uygulamaların yapılması önerilmektedir;

  • Doğum sonrası en geç 30 dakika veya bir saat içinde emzirmeye başlama
  • Doğum sonrası ilk dört saatte bebeği yarım saatte bir başı memeye koyma
  • Doğum sonrası ilk 12 saat içinde bebeği saatte bir emzirme
  • Hastanede iken günde en az sekiz kez, tercihen 10-12 kez emzirme
  • Bebeğin düzenli olarak her iki memeyi emmesini sağlama  
  • Bebek memede iken iki ve üç emme hareketinde bir yutkunma yapmıyorsa memeye nazikçe bastırarak masaj yapmalı
  • Anneler sütünün az olduğunu düşünse bile bebekler tüm ihtiyaçlarını anneden alabilir.

Bazen bebek yeteri kadar süt alamazsa, bunun nedeni genellikle bebeğin doğru emzirme tekniğiyle emzirilmemesidir.

Yeterli süt alamayan bebekler;

  • Günde altı kezden az (genellikle de dörtten az), konsantre ve sarımsı idrar yapar
  • Ayda 500 gramdan az kilo alır
  • Doğum sonrası ilk iki hafta sonunda doğum kilosuna ulaşamaz.

Anne sütünün yapımındaki artış, annenin beslenmesinden bağımsız olarak bebeğin doğru teknik ve sık aralıklarla emzirilmesi sonucu artar. Doğru emzirme tekniğinde bebeğin anne kucağında memeyi kavraması açısından bazı noktalara dikkat edilmelidir  

  • Bebeğin yüzü anneye dönük olmalı
  • Bebeğin vücudu ve başı aynı hat üzerinde olmalı
  • Çenesi memeye dayanmış olmalı
  • Azı iyice açık olmalı
  • Alt dudağı dışa dönük olmalı
  • Bebek, ağzı ile areolayı kavramalı
  • Omuzlar ve kalçalar desteklenmeli ve baş serbest olmalıdır.

Areolanın altında bulunan içi süt dolu laktiferöz sinüslerle birlikte meme dokusunu azına alan bebek, dili ve damağı arasına sıkıştırdığı meme dokusundan sütü sağmak amacı ile dilini öne doru uzatır, alt dudağını dışarı sarkıtır ve süt peristaltik dalgalar halinde dilin gerisine akar.

Bebeğin anne memesine doğru yerleştirildiğini gösteren belirtiler;

  • Anne gevşek ve rahat görünümde
  • Bebek ağzı ile meme başı aynı seviyede
  • Bebeğin şakak ve kulakları, çene kaslarının hareketine bağlı olarak oynar.
  • Yanakları dolgun görünür.
  • Emzirme sonunda annenin memeleri boşalır, küçülür ve hafifler.

Süt yapımının artması için bebeğin günde en az sekiz-on iki kez ve doru teknikle emzirilmesi gerekmektedir.

Bebeklerin memede kalma süreleri farklılık gösterebilir. En az 10 dakika memede kalmalarına özen gösterilmelidir.

Her emzirmede bebeğin memede daha uzun süre kalmasına da izin verilmelidir

Emzirme aralığı ve süresi bebeğin isteğine göre ayarlanmalıdır.

Bebek bir memeyi bitirmeden diğeri emzirilmemelidir. Bebeğin düzenli aralıklarla her iki memeyi emmesine dikkat edilmelidir.

Bebekler ne kadar çok emzirilirse o kadar çok süt üretilir. Bebeğin sık ve doğru teknikle emmesi, sonucu meme ucundan gelen uyarılara bağlı olarak kandaki prolaktin hormonunun düzeyi artar. Prolaktin hormonu bir sonraki emzirme için süt oluşturur.

Doktor Emre KARAYEL

Çocuk Hastalıkları Uzmanı

Çocuk Olsam Temmuz Ayında Ne Yerim?

     Yazın hafif ve sağlıklı sebzelerle dolu aylarından en güzel ayı temmuz ayı.

     Çocuklarda semizotu ile yemek veya salata hazırlayarak, omega 3 açısından vücudu destekleyerek öğünlerinize sağlıklı bir dokunuş

yapabiliriz. Çünkü semizotu yapraklı sebzeler içinde en yüksek

omega 3 oranına sahip sebzedir.

     Omega-3 ise vücut tarafından üretilmeyen dışarıdan alınması 

gereken bir yağ asididir. Omega-3, kalp hastalıklarına,  zihinsel

karışıklığa ve hafızanın güçlenmesinde çok etkilidir. Sağlıklı nöral

yolların oluşumunda temel teşkil eden yağ asididir.

  • A ve C vitamini, folik asit
  • Potasyum, magnezyum ve demir yönünden de zengin bir sebzedir.

     Kabak, patlıcan, bezelye, taze fasulye, kuzu ıspanak, dolmalık

biber, çalı fasulyesi, taze barbunya, sivribiber ve domatesin hepsi

tazecik ve çocuklar için tam zamanı.

     Sayısız şekilde farklı alternatifte lezzetli sebze yemekleri    

yapabilirsiniz. Kış için dondurucuya da hazırlayabilirsiniz belki.

Enginar ve bezelye için sona yaklaşılıyor unutmayalım.

     Can erik bitmiş sayılır ama sarı-kırerik mevcut. Kavun, karpuz, ahududu…

     Şeftali ay sonuna doğru olgunlaşmaya başlar.

     Kiraz da bu ayın en iştah açan lezzetlerinden kesinlikle.

  • A vitamini, potasyum ve lif içeriği zengin, bağışıklığı kuvvetlendirici özelliğe sahip bir meyvedir.
  • İçeriğindeki diyet lifi sayesinde kabızlığa iyi gelir. 12- 15 adet kiraz yaklaşık 50 kaloridir.

     Üzüm, böğürtlen, incir, ay ortalarında tezgahlarda karşınıza çıkabilir ama daha erken, biraz daha beklemek gereklidir.

Doktor Emre KARAYEL

Çocuk Hastalıkları Uzmanı