1 YAŞ SONRASINA BESLENMEDE NELERİN ÖNEMİ VAR? ŞİMDİ DAHA DİKKATLİ OLMALIYIZ!
Peki…Oyun Çocuklarının Beslenmesi nasıl olmalı?
“ Çocuğum devamlı hastalanıyor, hemen hemen her ay antibiyotik kullanıyoruz, ne yapacağımızı şaşırdık”, sözlerini sık sık duyuyoruz değil mi?
Hayatında doktora gitmemiş insanların torunları, daha doğrusu torun çocukları, yemekten çok antibiyotikle beslenir oldular
İlaçlar çoğaldıkça, mikroplarda direnç kazandılar. İlaç firmaları ile mikroplar arasındaki yarış hızla devam ederken, hastalıklar da artmaya ve can yakmaya devam ediyor.
Bir nesil önceki dedeler çok sağlıklı idi.
Tereyağı, yağlı kuzu eti,kelle-paça, soğan, sarımsak, kefir, yoğurt yerler, tansiyon, şeker nedir bilmezlerdi.
Bulgur pilavına ayran ve kefir eşlik ederdi. O zamanlar iftar sofralarında bu kadar çeşit kolalı içecekler yoktu ve daha kanımıza bu şeker bombaları girmemişti.
Şimdiki dedelere ve büyükannelere baktığımızda, hemen hepsinde bir problem var. Ya dizlerinde derman kalmamıştır ya da gözlerinin feri sönmüştür.
İlla da kolesterol, tansiyon ve şeker hastalıklarıyla başları derttedir. Özellikle son 60 yılda büyük bir salgın gibi artan hastalıkların temelinde, vücudumuzun milyonlarca yıldan beri alışık olduğu gıdaların yerine, zarar veren lezzetli gıdaların tüketilmesi yatıyor.
Dede ile torunun hastalıklarının sebebi benzer olduğu halde, hekimlerin tetkik ve tedavi amaçlı yaklaşımları, koruma tedbirlerinin önüne geçerek, hastalıkların artmasına sebep oluyor.
Bir antibiyotik tedavisi sonunda zararlı bakteriler kadar bizim için önemli olan, faydalı bakteriler=probiyotikler de hayatlarını kaybediyorlar.
Zararlı bakteriler her zaman yok olmuyorlar ve yeniden silahlanarak daha güçlü bir şekilde karşımıza çıkabiliyorlar.
Sağlıklı beslenmeyi şöyle özetleyebiliriz, her daim akılda bu ürünleri gün içinde öğünlerde güvenle kullanalım!
- Sebzeler (yarısı salata olarak ve patates hariç)
- Az şekerli meyveler
- Et, yumurta, balık, tavuk, ciğer
- Kuruyemiş (mümkün olduğunca tuzsuz ve taze)
- Kuru meyve
- Ev yoğurdu, kefir ve peynir
- Zeytinyağı, tereyağı
- Şekersiz içilen çay, yeşil çay ve diğer bitkisel çaylar
Her gün almamız gereken en sağlıklı besinler, işte bu besinlerdir.
şimdi anlatacaklarım ise kilo fazlası olmayanlar bu besinleri günde bir porsiyon alabilir, yarı güvenli yani her zaman kullanmayalım.
- Tam buğday ve tam çavdar ekmeği
- Buğday, yulaf, bulgur, kepekli pirinç
- Bakliyatlar
- Ev yapımı makarna, pilav
- Şekerli meyveler (muz, üzüm)
- Fındık yağı
- Bitter çikolata (haftada bir)
Bunda sonra anlattığım besinler öğünlerde hiç olmayacak besin grubudur.
Bu bölümdeki tüm besinler, kesinlikle çocuk beslenmesinde yeri yoktur.
- Şeker, süt, dayanıklı market yoğurtları, şekerli yoğurtlar
- Meyve suları, kola, gazoz, fast-food, cips, çikolata
- Beyaz ekmek ve beyaz un kullanarak yapılan her türlü gıdalar
- Ayçiçeği, mısırözü, soya ve margarin gibi bitkisel yağlar
Bu besinleri asla tüketmemeliyiz. Bunların hepsi zararlı gıdalardır.
Kan şekerini çok yükselterek, insülin direncinin gelişmesine yol açarlar.
Anormal bebek doğumlarına sebep olabilirler.
Son yıllarda artan hastalıkların hemen hemen hepsinden sorumludurlar.
Bebek anne karnına düşmeden 5-6 ay önce bu zararlı gıdaları terk etmek, fazla kilolardan kurtulmak gerekir.
Ayçiçeği, mısırözü, soya ve margarin gibi yağlar Omega-6 bakımından zengindirler.
Ucuz oldukları için çok kullanılırlar.
Omega-6 aşırı alındığı zaman
- İltihabi hastalıklar
- Alerjik hastalıklar
- Damarlarda tıkanıklık, damar daralmaları ve anormal hücre artışı gelişir.
Çocukluk çağında görülen hastalıklar sadece enfeksiyonlarla sınırlı değildir.
- Alerjik hastalıklar
- Hiperaktivite, dikkat dağınıklığı, otizm
- MS, miyopluk, reflü, şişmanlık
- Diş eti hastalıkları, diş çürükleri, ortodontik bozukluklar ve diğer otoimmunhastalıklar giderek artmaktadır.
Hava kirliliği, içme sularının ve denizlerin kirlenmesi, çocukların oyun hamuru adı altında kanserojen boyalarla oynamaları hatta boyanmaları, katkılı ve alışkanlık yaratması için MSG gibi kimyasallarınilave edildiği hazır meyve suları, kek, bisküvi gibi çok zararlı gıdalarla beslenmeleri, çocukların sağlığını bozan ve ileriki yıllarda daha çaresiz hastalıklara zemin hazırlayan olaylardır.
2-7 yaş arası çocukların alışkanlıkları kalıcı olabilir.
Evde ve okulda bir bütün içinde sağlıklı beslenmeyle büyüyen çocuk, zamanla doğru beslenme alışkanlığını kazanabilir.
Anne ve baba kola içerken çocuklarınıza kefir içeremezsiniz.
Anne ve babanın hatta anaokullarında ki öğretmenlerin çocuklara örnek olması ve doğru beslenme alışkanlığı için destek olması gerekmektedir.
Anaokulu çocukları, oyun hamuru yerine gerçek hamurla şekiller yapabilir, arpa, buğday, maş fasulyesi, yulaf, mercimek, kuru fasulye ve nohutları küçük saksılara veya pamuğa ekebilir
Her gün damlalıkla sulayıp ve 8-10 cm uzunluğuna erişince bu filizleri salata olarak tüketebilirler.
Okullarda ve evde salata yeme alışkanlığı bu şekilde oyun ve faaliyet adı altında kolayca uygulanabilir.
Peki…Nasıl Beslenelim?
Çocuklarımıza içecek olarak her daim su verilmesi hastalıklara karşı en önemli tedbirdir.
Yemeklerle beraber öncelikle su, daha az olmak üzere kefir ve ayran en önemli sıvılardır.
Taze sıkılmış meyve suları iyi bir tercih değildir çünkü faydalı özellikleri posası ile çöpe gitmiştir
Sadece şekeri kalmıştır. Süt şekerine karşı tahammülsüzlük olduğu için süt yerine kefir, yoğurt ve ayran tercih edilmelidir.
Tüm peynir çeşitleri çocuklarınıza uygun miktarda verilebilir.
Haşlanmış yumurta veya omlet her gün verilmeli, zeytinyağı veya tereyağı kullanarak hazırlanmalı.
Köri, zerdeçal, kekik, nane ve karabiber gibi sağlıklı baharatlarla tatlandırabiliriz.
Özellikle kendi yetiştirdikleri filizlerle, salatalar hazırlanmalı ve çocuklarımıza salata alışkanlığı kazandırmaya çalışmalıyız.
Kuzu kıymasıyla hazırlanan köftenin içine; kaya tuzu, sarımsak, soğan, köri, zerdeçal ve diğer baharatları ekleyerek sağlıklı köfte hazırlayabiliriz.
Hazır sucuk, sosis ve salam kesinlikle verilmemelidir.
Meyve, kuru meyve ve kuruyemişler her gün verilmelidir.
Çocuğunuza yeşil ışıktaki besinlerden yemekler hazırlayarak sağlıkla büyümesine yardımcı olabilirsiniz.
Doktor Emre KARAYEL
Çocuk Hastalıkları Uzmanı