Yazılar

Çocuklarla Yolculuk Yaparken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

Araba ya da uçak ile seyahatte farklı önlemler alınmakta, araba ile seyahatlerde araba koltuğu, küçük çocuklu ailelerin yanında olmalıdır.

Araba ile seyahat:

Eğer 2 saatten uzun bir araba yolculuğuna çıkacaksanız, bebeğinizin sıkılmasını önleyecek ve onu rahatsız etmeyecek şekilde bazı önlemler alabilirsiniz;
• Araba koltuğuna bebeğinizin ilgisini çekecek oyuncaklar asmak faydalı olacak ya da çocuğunuzun çok sevdiği bir resmi karşısına asın bebeğiniz seyahat boyunca sıkılmayacaktır
• Bebek arabada uyumuyorsa her 1-1,5 saatte bir mola verin.
• Araba yolculuklarına termos içinde su bulundurun.
• Karayolu ile yolculuk yapan anneler, her bir saatte bir bebeklerini emzirmelidir.
• Seyahate çıkmadan önce arabanın detaylı temizlenmesi, klimasının kontrol edilmesi ve toz tutmayan paspas kullanılması da gerekmektedir

Uçak ile seyahat:

Çocuklar ve bebekler uçaktaki basınçtan çok fazla etkilenmektedir. Orta kulak basıncını dengelemek için uçağın inişi ve kalkışı sırasında bebeklerin emzirilmesi, büyük çocuklara da sakız çiğnetilmesi faydalı olmaktadır.

Bebeklerin en az 7 günlük olmaları, uçağa binmeleri için gereken bir kuraldır. 2 yaşından küçük bebekler, kucakta seyahat etmelidirler.

Seyahatte koridor tarafındaki koltukları tercih ediniz, bu durum size hareket rahatlığı getirecektir.

Bebeği ile tatile çıkan aileler nelere dikkat etmelidir?

Tatile çıkarken yanınıza gerekli olabilecek ilaçları almanız sizi rahat ettirir. Yanınıza ateş düşürücü şurup, yara bandı, cımbız, dijital termometre, sinek kovucu losyon, güneş koruyucu krem, alerji ilacı almalısınız.

Eğer çocuğunuzun tatil öncesi zaten tedavisi devam ediyorsa, kullandığı ilaçlardan yeterli miktarda yanınıza almalısınız.

En önemlisi tatile çıkarken yanınıza çocuk doktorunuzun ve hastane acil telefon numarasını almayı unutmamalısınız.

Son zamanlarda gündeme gelen kene ısırıkları ya da kenenin neden olduğu (Kırım Kongo Ateşi) hastalıklar için de dikkatli olunmalıdır..

 Çocuklar ile gerçek anlamda tatil yapılabilir mi? sorusunun yanıtı, çocuğun yaşına, kişiliğine, hareketlilik durumuna ve gidilen yerin olanaklarına göre değişmektedir. Çocuğunuz ile hiçbir sosyal olanağı bulunmayan bir otel yerine, küçük yaşlardaki çocuklar için hemen her şeyin düşünüldüğü bir tatil köyünde daha rahat edilebilir.

Tatil kıyafetlerini ayarlamak bir diğer önemli konu olup; fazlaca gereksiz kıyafet almak ayrıca bir külfettir. Çocuğunuzu güneşten koruyabilecek uzun kollu, koyu renkli gömlek, tişört ve pantolonun yanı sıra mayo, havlu ve ekstra çarşaf gerekebilir.

Sinekler tatilin diğer misafirleri olabilir. Cibinlik bebekler için uygundur. Kapalı alanda sinek kovucu sprey kullanmak sakıncalıdır. Bebeklere zararı olmayan, kimyasal içermeyen doğal limon çiçegi içeren spreyler sineklere karşı kullanılabilir. Ayrıca sinek ve böcek gelmesini engelleyen, kolayca bacağa takılabilen bebekler için zararsız bantlar da kullanım kolaylığı sağlamaktadır.

Sivrisinek sokmalarında kullanılan kaşıntı gideren kremler, tatile giderken çantaya konulması gereken en önemli ilaçlardandır. Güneş yanıklarına karşın aloe veralı güneş sonrası kremlerini de yanınıza almak faydalı olacaktır. Havuz gözlüğü ve çocukların kumda oynayabileceği oyuncaklar yine unutulmaması gereken malzemelerdir.

Tatilde enfeksiyonlardan korunmak için beslenme ve uyku düzeninin bozulmaması unutulmamalıdır.

Amerikan Çocuk Akademisi’nin önerilerine göre güneş koruyucu kremler yeni doğan bebeklere bile sürülebilmektedir. Sinek kovucular için ise bebek 2 aylıktan büyük olmalıdır.

Tatile çıkmadan önce çocuğunuzun aşıları tam olmalıdır. (Hepatit A ve özellikle B) Yurt dışı tatillerinde ise hazırlığa daha önce başlanmalı, ekstra aşılama gerektiren ülkelere tatile gidilecek ise çocuğun aşıları en az 10 gün önceden tamamlanmalıdır.

Bebekle tatile çıkarken her zaman olabilecek sorunlara karşı hazırlıklı olun ve gerekli önlemleri alarak, doktorunuz ile görüşün ya da çocuğunuzu kontrolden geçirin.

Doktor Emre KARAYEL

Çocuk Sağlığı Uzmanı

Orta Kulak İltihabı Bursa

Orta Kulak İltihabı Nedir ?

Orta kulak iltihabı veya diğer adıyla akut otitis media; kulak zarının hemen arkasında, hava ile dolu, işitmeyle ilişkili küçük kemik yapıları içerisinde bulunduran orta kulağın, genellikle bir bakteri veya virüs etken ile enfekte olmasıdır.

Enfeksiyon  süresince ortaya çıkan iltihaplanma ve bununla ilişkili sıvı birikimi dolayısıyla orta kulak iltihabı sıklıkla kulak ağrısıyla seyreder. Orta kulak iltihabı tedavi edilmediğinde, uzun süre devam eden sıvı birikimi ve iltihaplanma sonucunda kişide duyma kaybına neden olabilmektedir.

Orta Kulak ve İlişkili Yapılar

Orta kulak; çekiç, örs ve üzengi olarak adlandırılan küçük kemik yapıları içerisinde bulunduran, kulak zarı ile dış kulak yolundan ayrılan, östaki borusu adı verilen dar bir açıklık ile burnun arkasına ve boğaza açılan yapıdır. Östaki borusu, insan vücudunda çift olarak bulunan bir kanaldır. Orta kulak içerisindeki hava basıncının düzenlenmesi, havanın yenilenmesi ve salgıların temizlenmesinde önemli rol oynar. Orta kulak iltihabında rolü olabilecek bir diğer ilişkili yapı adenoidlerdir. Adenoidler, burnun arka üst kısmında bulunan, bağışıklık sisteminin aktivitesinde önemli rol oynadığı düşünülen vücutta yine çift olarak bulunan bir yapıdır.

Orta Kulak İltihabı Neden Olur?

Orta kulak iltihabı, bakterilerin veya virüslerin neden olduğu bir hastalıktır. Enfeksiyon genellikle; soğuk algınlığı, grip, alerji gibi burun kanallarının, boğazın ve östaki borularının şişmesiyle seyreden hastalıklar sonucunda ortaya çıkar. Östaki tüplerinin üst solunum yolu enfeksiyonları veya alerjiler sonrasında şişkinliği, iltihaplanması ve salgılarla tıkanması orta kulakta sıvı birikimine yol açar. Sonrasında biriken bu sıvıda bakteriyel veya viral bir hastalık etkeninin üremesi kulak enfeksiyonundaki belirtilere neden olmaktadır.

Orta Kulak İltihabının Belirtileri Nelerdir?

Üst solunum yolu enfeksiyonlarının daha çok karşılaşıldığı sonbahar ve kış aylarında, orta kulak iltihabının görülme sıklığı da artmaktadır.

Hastalık her yaşta görülebilmesine rağmen çocukluk döneminde daha çok ortaya ortaya çıkmakta ve 3 yaşından küçük çocukların %60’inden fazlasının en az bir kez orta kulak iltihabı yaşadığı bilinmektedir

Orta kulak iltihabında belirtiler ve bulgular, enfeksiyon ile birlikte hızlı bir şekilde başlamakta ve görülen belirti ve bulguların yaşa göre gösterdiği bazı farklılıklar vardır:

Çocuklarda Orta Kulak İltihabı Belirtileri:

  • Kulak ağrısı (özellikle yatar pozisyonda)
  • Uyumada zorluk
  • Normalden daha fazla ağlama
  • Normalden daha huzursuz olma
  • Duymada zorluk veya çevresel sesli uyaranlara cevap verme zorluğu
  • Denge kaybı
  • Ateş
  • Kulak akıntısı
  • Baş ağrısı
  • İştahsızlık

Orta Kulak İltihabının Tanısı Nasıl Konulur?

Orta kulak iltihabının tanısı, sıklıkla hasta hikayesi ve hekimin fizik muayenesi ile konulur.

Kulak fizik muayenesinde kulak içi yapıların görülmesi için otoskop adı verilen ışıklı enstrümanlar kullanılır.

Orta kulak içerisinde sıvı birikiminin kontrol edilmesi için pnömatik otoskop adı verilen ve kulak zarına hafif bir şekilde hava üfleyerek kulak zarının titreşimine göre sıvı miktarını tahmin etmeye yarayan, timpanometri adı verilen kulak yoluna yerleştirilerek kulak zarının hareketini ve indirekt olarak orta kulak basıncını ölçen, akustik reflektometri adı verilen kulak zarından geri yansıyan ses miktarını tespit eden ve timpanosentez adı verilen verilen orta kulak içerisindeki sıvıdan örnek alınmasını sağlayan çeşitli test ve yöntemler de tanıda gerekli görüldüğünde hekimler tarafından kullanılmaktadır.

Orta Kulak İltihabı Tedavisi Nasıl Yapılır?

Orta kulak iltihabı tedavisinde yaşa ve belirtilerin şiddetine göre farklı tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Belirtilerin tedavisine yönelik hastaların yaşadığı kulak ağrısı için ılık, nemli bir bezin ağrıyan bölgeye konulması ve ağrı kesici ilaçların kullanılması gerekmektedir

Enfeksiyona yönelik antibiyotik tedavisi hastalığın seyrine göre değerlendirilecek ve antibiyotik tedavisi tedavinizin sonuna kadar kullanmanız iyileşme için büyük önem taşımaktadır.

Çocuklarda sık tekrarlayan orta kulak iltihabına yönelik  kulak zarı üzerinde açıklık oluşturularak, bu açıklık üzerine yerleştirilen kulak tüpleri ile sıvı birikiminin önlenmesi bir diğer tedavi yöntemi olarak kullanılabilir

Risk Faktörleri Nelerdir ?

Yaş – 6 ay ile 2 yaş arası çocukların östaki tüplerinin şekil ve boyutu tam olarak gelişmediğinden dolayı bu yaş aralığındaki çocuklar orta kulak iltihabına daha duyarlıdır

Sınıf düzeninde veya bir grup çocuğun bir arada bulunduğu kreş gibi ortamlarda çocuklar, evde kalan akranlarına göre daha sık grip ve orta kulak iltihabı geçirmektedir

Biberon ile beslenen bebekler (özellikle yatarken), anne sütü emzirerek beslenen akranlarına göre daha sık orta kulak iltihabına yakalanmaktadır

Sonbahar ve kış gibi soğuk algınlığının ve gribin sık görüldüğü mevsimlerde ortaya çıkar. Aynı zamanda mevsimsel alerjileri olan kişilerin özellikle yüksek polen yoğunluğu olan dönemlerde orta kulak iltihabına yakalanma riski daha fazla olduğu bilinmektedir

Tütün ürünlerinin dumanının bulunduğu veya yüksek hava kirliliği olan ortamlarda bulunmak orta kulak iltihabı riskini arttırmaktadır.

Doktor Emre KARAYEL

Çocuk Sağlığı Uzmanı