Yazılar

COVİD-19’a bağlı MIS-C (Çok Sistemli İnflamatuar Sendrom)

Çocuklarda ve ergenlerde tanınan bir dizi Covid-19 ilişkili semptom için yeni bir isim tanımlanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü ve ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri bu hastalığa Çocuklarda Çok Sistemli İnflamatuar Sendrom veya “MIS-C” adını vermiştir.

MIS-C semptomları arasında deri döküntüleri, ayak parmaklarında ve parmaklarda kızarma, nefes darlığı, ateş, ishal kas ağrıları ve yorgunluk sayılabilir. Semptomlar düzenli olarak hastalığın seyrinde ortaya çıkar.

İlk enfeksiyonu takiben sadece hafif semptomları olan ve daha sonra tamamen iyileşme gösteren genç insanlar, birkaç hafta sonra bazen MIS-C semptomlarını yaşarlar. Kalp yetmezliği gibi hayatı tehdit eden semptomlar ani ve beklenmedik bir başlangıca sahip olabilir ve acil yaşam desteği gerektirir.

Başlangıçta, altta yatan ciddi hastalıkları olanlar hariç, küçük çocukların büyük ölçüde etkilenmediği veya SARS-CoV-2 enfeksiyonundan sonra sadece hafif semptomlar yaşadıkları düşünülmüştür. Bu tablo, çocuklarda ve ergenlerde geç başlayan hayatı tehdit eden hastalığın gerçekleşmesiyle hızla değişmektedir. MIS-C’nin hala enfeksiyonun nadir bir sonucu olduğuna inanılmaktadır. Bu, gençlerde çocuklarda hastalığın uzun vadeli etkileri hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğumuz için durum böyle olabilir veya olmayabilir.

‘Multisystem’ terimi, vücuttaki birçok organın dahil olabileceğini kabul eder. Etkilenen organ sistemleri kişiden kişiye değişir. Tek bir kişide sadece bir veya daha fazla organ etkilenebilir. Etkilenen organlar arasında kalp, böbrek, akciğer, deri, kan, kan damarlarının yanı sıra gastrointestinal ve sinir sistemleri bulunur.

İnflamatuar adı, birçoğunun altta yatan bir neden olduğuna, organların ve spesifik dokuların iltihaplanmasına yol açtığını yansıtır. Hastalığın bir özelliği, kandaki genel inflamasyon belirteçlerinin yükselmesidir. Kırmızı ayak parmakları ve parmaklar da kan damarlarının iltihaplanmasını yansıtabilir.

Sendrom, nedeni kesin olarak bilinmeyen çeşitli belirti ve semptomları tanımlamak için kullanılan bir kelimedir. Sendrom terimi aslında tam uymamaktadır. Çünkü birincil neden Covid-19’a neden olan SARS-CoV-2 enfeksiyonudur.

MIS-C deki “C”, çocuk anlamına gelir. Semptomların toplanması çoğunlukla genç ve 15 yaş ve altındaki ergenlerde gözlenmiştir. 30 yaşına kadar genç yetişkinlerde benzer bir dizi geç başlangıçlı semptomlar gözlenmiştir.

 

Yetişkinlerin ilk iyileşmeyi geçtikten haftalarca Covid ile ilişkili semptomları yaşamaya devam etmesi nadir değildir. Ateş ve hatta sürekli virüs tespiti de dahil olmak üzere karmaşık bir dizi semptomla nüksetme kaydedilmiştir.

Okul çağındaki çocukların ve ergenlerin de ciddi ve yaşamı tehdit edici sonuçlara maruz kalabileceklerinin farkına varılması, bazılarının yeni enfeksiyonlar devam ederse bazılarının yaz kampları açma ve okulları yeniden açma bilgeliğini yeniden değerlendirmesine neden olmaktadır.

 

Salgın bir yıldan daha az bir zamandır sürmesine rağmen, hem kısa hem de uzun vadede basit bir pnömoniden çok daha karmaşık olduğunu öğrenmeye başlıyoruz. Herhangi bir yaşta enfeksiyonun bir vücut üzerindeki tam etkisini henüz anlamadık.

 

Çocukları Etkileyen Nadir, COVID-İlişkili İnflamatuar Hastalık

 

Yeni koronavirüs hala çok az sayıda çocuğu etkiliyor, ancak yeni raporlar ABD ve Avrupa’nın bazı bölümlerindeki bazı pediatrik vakalarda ciddi semptomları açıklıyor.

 

Çocuklar çoğunlukla ciddi COVID-19 komplikasyonlarından kurtulmuş gibi görünmektedir. Ancak şimdi, yeni raporlar, yeni koronavirüs ile bağlantılı nadir ve potansiyel olarak ölümcül bir inflamatuar hastalığın az sayıda çocuğu etkilediğini göstermektedir.

Pediatrik çok sistemli inflamatuarsendrom (PMIS) adı verilen vakalar, ABD ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde bildirilmiştir ve bazı çocuklar organ yetmezliği yaşamaktadır. New York’ta en az üç ölüm bildirildi.

Uzmanlar, PMIS’li çocuklarda virüsün bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesini ve vücutta yaygın inflamasyona neden olabileceğinden şüpheleniyor.

Semptomlar

  • Dört veya daha fazla gün süren yüksek ateş
  • Döküntü, çok kırmızı gözler, karın ağrısı ve ellerde veya ayaklarda cilt soyulmasını içerir.
  • Durum, benzer belirti ve semptomlara sahip olan ve ciddi formlarda kalp hasarına neden olabilecek kan damarlarının genişlemesine yol açabilen Kawasaki hastalığı adı verilen nadir bir çocukluk hastalığına benzemektedir.

 

Hastalık, genellikle beş yaşın altındaki çocuklarda görülen çocukluk hastalığına benzerliği nedeniyle “Kawasaki benzeri” olarak tanımlanmıştır.

Ancak erken tedavi genellikle ciddi kalp problemlerini önler ve çoğu çocuk Kawasaki hastalığından uzun süreli sağlık sorunları yaşamaz. Uzmanlar bu vakalarla ilgili, “Bu durum çok nadirdir” diye ekliyor.

 

COVID-19, çok az sayıda çocuğu etkiliyor ve daha azı ciddi bir şekilde hastalanıyor veya bu inflamatuarsendromu yaşıyor. Ebeveynler bunu ciddiye almalı ve eğer çocukları bu semptomlardan herhangi birini gösteriyorsa hemen bakım almalıdır.

 

COVID-19 çocuklarda ne kadar yaygındır?

 

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerine göre, ABD’de onaylanmış COVID-19 vakalarının sadece % 2’si 18 yaşın altındaki insanlar arasındadır.

Kontrol Merkezi uzmanları, düşük sayının çocukların virüse karşı daha dirençli olması veya hastalanmamaları nedeniyle belirsiz olduğu anlamına geliyor. Yaygın testler yapılmazsa, uzmanlar kaç çocuğun daha etkilendiğini de doğrulayamazlar.

COVID-19 çocukları nasıl etkiler?

 

Virüsün çocuklarda nasıl davrandığı konusunda yaşlı hastalara kıyasla farklılıkları açıklamaya devam ediyor. Grip gibi yaygın solunum yolu virüsleri söz konusu olduğunda, çok genç (ve çok yaşlı) daha ciddi şekilde etkilenme eğilimindedir. Ama SARS-CoV-2’de durum böyle değil.

Şimdiye kadar yapılan küçük çalışmalar, çocukların yaklaşık% 90’ının hafif ila orta şiddette semptomlar yaşadığını veya hiç semptom göstermediğini göstermektedir.

Uzmanlar, “Genel olarak, sağlıklı çocuklar bu hastalık ile yetişkinlerden çok daha iyi görünüyor” diyor.

 

COVID-19 Sırasında Tıbbi Bakım Almak

 

Gelişmekte olan bir bağışıklık sistemi: Bağışıklık sistemi aşırı tepki verdiğinde virüs ciddi hastalığa neden olur, bu da akciğerlerde ve vücutta iltihaplanmaya neden olur.

Çocukların bağışıklık sistemleri hala “öğreniyor” oldukları için, virüse karşı agresif tepki göstermeleri daha az olasıdır.

 

Koronavirüsmaruziyeti

 

COVID-19 öncesi koronavirüsler yıllardır bulunmaktadır ve sıklıkla çocuklar arasında dolaşmaktadır. Son zamanlarda başka tipte bir koronavirüs ile hasta olan çocukların çapraz koruma sağlayan antikorları olabilir. Tekrarlanan viralmaruziyet, çocuğun bağışıklık sistemini virüsle savaşmaya daha iyi hazırlayabilir.

 

Anjiyotensin dönüştürücü enzim 2 (ACE2) reseptörü

 

Uzmanlar, koronavirüsün ACE2 adı verilen bir anahtar reseptöre bağlanarak hücrelere girebileceğine inanmaktadır. Bazı çalışmalar, çocuklarda bu reseptörün potansiyel olarak daha az olduğunu göstermiştir.

 

Çocuklar COVID-19 için ne sıklıkla hastaneye yatırılır?

Yatış gerektiren pediatrik COVID-19 vakalarının% 7-21’sini ve YBÜ bakımına ihtiyaç duyan% 1-2’sini bulmuştur.

Pediatrik yoğun bakım ünitelerine kabul edilen çocukların çoğunda mevcut bilgilere göre kanser, obezite veya diyabet gibi altta yatan başka bir sağlık problemleri vardı.

Bu yeni durum “Kawasaki benzeri” olarak tanımlandı. Kawasaki hastalığı nedir?

Kawasaki hastalığı erken çocukluk döneminde daha önce herhangi bir belirti göstermeden ortaya çıkan edinilmiş bir kalp rahatsızlığıdır. Hastalık, ABD’de beş yaşın altındaki 100.000 çocuktan dokuz ila 19’unu etkileyen nadirdir. Japonya’da ve Asyalı-Amerikan popülasyonları arasında daha sık teşhis edilir.

Vücuttaki kan damarlarının duvarlarında şişmeye neden olur. En ciddi risk, kalbe kan ve besin maddeleri sağlayan ve organ yetmezliğine yol açabilen koroner arterlerin iltihaplanmasını içerir.

COVID bağlamının dışında bile Kawasaki hastalığının etrafında pek çok bilinmeyen vardır. Kawasaki için hastalık süreci tam olarak anlaşılamamıştır, ancak genetik veya çevresel faktörlerle birlikte bir virüs veya enfeksiyon tarafından tetiklenebileceği teorileri vardır.

Ebeveynler ve sağlayıcılar hangi işaretleri aramalıdır?

  • Semptomlar uzun süreli ateş (dört veya daha fazla gün)
  • Çok kırmızı gözler
  • Vücuda yayılan döküntü
  • Avuç içlerinde ve ayak tabanlarında kızarma veya soyulma, karın ağrısı, kusma veya ishal

Nasıl tedavi edilir?

Kawasaki hastalığının standart tedavisi, kan donörlerinden alınan antikorların bir karışımı olan intravenözimmünoglobulini içerir. Aspirin ve kan incelticiler, inflamatuar süreç meydana geldikten sonra koroner arter problemleri riskini de azaltabilir.

Aynı stratejiler benzer semptomlar yaşayan çocuklar için de kullanılmaktadır.

Erken ve uygun tıbbi bakım ile Kawasaki hastalığı tedavi edilebilir ve çoğu çocuk ciddi problemler olmadan iyileşir. Ama onu erken tanımlamamız şart. COVID-19 ile ilgili bu yeni inflamatuar durum için de aynı yaklaşımı düşünmeliyiz.

Kawasaki hastalığını benzer semptomlara neden olan diğer çocukluk hastalıklarından ayırt etmek zor olabilir. Kesin kan testleri yoktur, ancak belirtileri açıklamaya uyan çocuklar vücuttaki iltihap belirtileri açısından izlenmelidir.

 

Konjenital kalp hastalığı olanlar gibi bazı çocuklar daha yüksek risk altında mıdır?

 

Altta yatan bir sağlık durumu veya immün yetmezliği olan çocuklar – kemoterapi görmüş olanlar gibi – genellikle COVID-19’dan kaynaklanan ciddi hastalık riski daha yüksektir.

Ancak şu ana kadar uzmanlar, görünüşte sağlıklı görünen az sayıda çocukta virüsün PMIS’yi nasıl veya neden tetikleyebileceği hakkında çok az bilgi olduğunu söylüyor.

Bununla birlikte, en ağır risk kalp yetmezliği olduğundan, konjenital kalp hastalığı olan çocukların ailelerinin ilgili semptomlar için ekstra uyanık olması gerektiğini söylüyor.

Durumun en ciddi komplikasyonukardiyovasküler çöküş gibi görünüyor diyor.

Kronik rahatsızlığı olan herhangi bir pediyatrik hasta, edinilmiş herhangi bir enfeksiyon için daha fazla risk altındadır.

 

Ebeveynler ve sağlayıcılar çocukları sağlıklı tutmak için ne yapmalıdır?

 

  • Ebeveynlerin uygun el yıkamayı (ılık su ve sabun kullanarak en az 20 saniye) dahil olmak üzere yüzünüze, burnunuza, gözlerinize veya ağzınıza dokunmamalarını
  • Sosyal mesafeleri korumalarını, gerekmedikçe dışarıya çıkmayı engellemeleri gerekmektedir
  • CDC (CentersforDisease Control andPrevention) , market gibi bir yere gitmek zorunda kalırlarsa topluluk üyelerinin maskeleri kesinlikle takmasını tavsiye etti
  • Buna ek olarak, Rutin çocuk sağlığı bakımı COVID’den gerçekten etkilendi.

Çocuğunuzun hiçbir sağlık ihtiyacını atlamadan, her semptomu ve günü gelmiş kontrolü eksiksiz takip etmeye devam edin.  Gösterilen vakaların sıklığı düşük görünmekle birlikte devamlı araştırmaya muhtaç olduğunu da belirtmek gerekir. Bu gibi durumlarda bize düşen, paniğe kapılmadan gerekli önlemleri ve hızlı aksiyonları alabilmektir. Sevdiklerinizin sağlığını,  bilim ve araştırmalar ışığında atacağınız adımlarla kontrol etmek elinizde!

Çocuk Hastalıkları Uzmanı

Doktor Emre Karayel

 

ÇOCUKLUK ÇAĞI AŞI TAKVİMİNDE DEĞİŞİKLİKLER NELERDİR VE NASIL OKUNMALI?

Aşılama takvimi oluşturulurken pek çok konunun birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.

İlk olarak değerlendirilmesi gereken konu aşı ile önlenebilir hastalıkların toplumda ortaya çıkma sıklığı, hastaneye yatış, sakatlık ya da ölümle sonuçlanma riskleri gibi hastalığın halk sağlığı önceliği olup olmadığının belirlenmesi ve hastalığın önlenmesi ve kontrolü için gerekli stratejilerin varlığı ve etkililiğidir.

İkinci olarak etkinliği, etkililiği, güvenliği gibi aşıya ait özellikler, maliyeti, temini gibi ekonomik konuların değerlendirilmesi gereklidir.  Değerlendirilmesi gereken diğer bir alan ise sağlık sisteminin kapasitesidir.

Ülkemiz için çocukluk ve yetişkinlik döneminde uygulanması gerekli olan aşı takvimi, üniversite öğretim üyeleri ve Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Hastaneleri uzmanlarından oluşan Bağışıklama Danışma Kurulu’nun tavsiyeleri doğrultusunda oluşturulmaktadır.

Bağışıklama Danışma Kurulu, ulusal bağışıklama politikalarının, program ve stratejilerinin belirlenmesinde bilimsel öneri ve görüş oluşturmak amacı ile kurulmuş olup 1993 yılından bu yana çalışmalarını sürdürmektedir.

Halen halk sağlığı, çocuk sağlığı ve hastalıkları, sosyal pediatri, çocukenfeksiyon, çocuk immünoloji, çocuk nöroloji, erişkin enfeksiyon, tıbbi mikrobiyoloji, viroloji, viroloji ve temel immünoloji, farmakoloji, veteriner hekimlik ve aile hekimliği bilim dallarının uzmanları bulunmaktadır.

Bağışıklama Danışma Kurulu aşı uygulamaları önerilerinde bulunurken aşağıdaki başlıklarda değerlendirmeler yapmaktadır:

  • Aşı uygulaması yapılmaz ise hastalanacak kişi sayısı
  • Aşı ile önlenebilir hastalığın ciddiyeti
  • Aşının vücudun hastalığa karşı bağışıklık geliştirme gücü,
  • Aşının güvenliği
  • Aşının uygulanması gereken yaş, doz sayısı, dozların arasında bırakılması gereken süre
  • Aşının uygulanmaması gereken durumlar

Sağlık Bakanlığı tarafından 81 İl Sağlık Müdürlüğü’ne gönderilen yazıyla, aşılama takviminde değişiklikler yapıldı.

İlköğretim 1. ve 8.sınıf okul çağı aşılamalarının

  • Bağışıklama Danışma Kurulu tavsiyesi doğrultusunda 3 Haziran 2020 tarihinde değiştirilerek Aile Hekimliği Birimlerinde uygulanmasına karar verildi.

İlköğretim 1. sınıfta KKK (Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak) aşısının 2. dozu ve DaBT-İPA (Difteri, Boğmaca, Tetanoz, Çocuk Felci)  aşısının pekiştirme dozu, 8. Sınıfta da Td (Tetanoz, Difteri) aşısının pekiştirme dozu uygulanıyordu.

Yapılan değişiklikle  ilköğretim 1.sınıfta okullarda uygulanan KKK ve DaBT-İPA aşıları

  • 1 Temmuz 2016 tarihinde doğanlardan başlamak üzere 48.ayına girmiş olan tüm çocuklara Aile Hekimliği Birimlerinde uygulanacaktır.

İlköğretim 8.sınıfta okullarda uygulanan Td aşısı

  • 1 Temmuz 2007 tarihinde doğanlardan başlamak üzere 13 yaşına (156.ay) girmiş olan tüm çocuklara Aile Hekimliği Birimlerinde uygulanacaktır.

    Yeni uygulama 1 Temmuz 2020 itibarıyla başlayacaktır.

1 Temmuz 2016 tarihinden önce doğmuş ve halen ilköğretime başlamamış olan çocukların

  • KKK ikinci dozu ve DaBT-İPA aşısı 2020-2021, 2021-2022 ve 2022-2023 eğitim ve öğretim dönemlerinde yine okullarda uygulanacaktır.

Ebeveynlerin, çocuklarının aşılanma bilgilerini aile hekimlerine başvurarak kayıtlardan ve aşı kartlarından takip etmeleri, çocukların aşılanma zamanı geldiğinde gecikmeksizin aile hekimliği birimlerine başvurmaları ve gerektiğinde çocuk doktoru olarak benden, kliniğimizden de her zaman bilgi alınabilir.

Kaynak, https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/haberler/asilama-takviminde-degisiklik-yapildi.html

Doktor Emre Karayel
Çocuk Hastalıkları Uzmanı

COVİD-19’un Çocuklar için anlamı nedir?

CO-Corona, Vİ-Virüs, D-Disease (Hastalık) ve 19 ise 2019’da bulunduğunu ifade etmektedir. Kısaca COVİD-19 corona virüse bağlı hastalığı anlatmak için kullanılmaktadır.

Ülkemizde COVID-19 vakası var mıdır?

Ülkemizde 11 Mart 2020 tarihinde bir tane COVID-19 olgusu bildirilmiştir. Olgu sayısının artması beklenebilir. Bulaşmayı engelleyen yoğun tedbirlerle olgu sayısının çok artmayacağı tahmin edilmektedir.

COVID-19 salgınına hazır mıyız?

Bugüne dek 50’den fazla ülkede 130 bine yakın vaka görülmüştür. Dünya SAĞLIK Örgütü, 28 Şubat 2020 tarihinde salgın riskini tüm dünya geneli için “en yüksek” düzeye yükseltmiştir. Salgının görüldüğü ülkelerden ülkemize giriş-çıkışlar ile ilgili gerekli önlemler alınmış olmakla birlikte hastalığın belirtisiz dönemde bulaşabildiği düşünüldüğünde ülkemizde de görülme riski oldukça yüksektir. Sağlık Bakanlığı, olası vakaların teşhis, tedavi ve takibi için her ilde belirli hastaneleri belirlemiş, gerekli alt yapı hazırlıklarını tamamlamış ve güncel bilgilere göre vaka yönetim algoritmalarını oluşturmuştur.                           

COVID-19 ile grip arasındaki benzerlikler ve farklılıklar nelerdir?

Grip (İnfluenza) ve COVID-19; bulaşma yolları ve klinik belirtiler açısından oldukça benzer. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde yılda 290 bin – 600 bin kişi grip nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Son iki ayda grip nedeniyle ölenlerin sayısı COVID-19 nedeniyle ölenlerden en az 100 kat daha fazladır. Sadece ABD’de bu yıl 26 milyon kişi grip geçirmiş, 250.000 kişi grip nedeniyle hastaneye yatmış ve 14.000 kişi hayatını kaybetmiştir.

Gripte ölüm oranı (%0.05) COVID-19 ile karşılaştırıldığında daha düşüktür. Bunun nedeni gribe karşı toplumda yüzyıllardır oluşan bağışıklık, grip tedavisinde etkili antiviral ilaçların kullanılması ve gripte akciğer tutulumunun daha az olmasıdır.

Bulaşma yolları nelerdir?

Şu ana kadar hastalığın bulaşma yolunun damlacık yoluyla olduğu bildirilmiştir. Hasta kişi ile bir metreden yakın temas, kirli ellerin yüze-göze sürülmesi ile bulaşmaktadır.

Virüsün kuluçka süresi ile ilgili bilgiler sınırlıdır. Virüsle karşılaşan kişilerde belirtiler genellikle ilk hafta içinde başlamakla birlikte bu süre nadiren 27 güne kadar uzayabilmektedir. Virüsün dış ortamda canlı kalma süresi net olarak bilinmemektedir.

Çin veya diğer riskli ülkelerden gelen kargolar ile hastalık bulaşabilir mi?

Genel olarak bu virüsler cansız yüzeylerde oldukça kısa süre canlı kalabildikleri için paket veya kargo ile bulaşma olması beklenmemektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün de bu konuda kısıtlaması yoktur. Ancak dış ortamdan gelen her paket açıldıktan sonra eller yıkanmalıdır.

Hangi durumlarda COVID-19 enfeksiyonundan şüphelenilmeli?

  • Ateş ve ani başlangıçlı solunum yolu hastalığı belirtileri (öksürük, solunum sıkıntısı vb.) bulunan kişilerde belirtilerin başlamasından
  • önceki 14 gün içinde Çin’e ve hastalık yayılımının devam ettiği diğer ülkelere (İran, Singapur, Tayland, Japonya, Hong Kong, Güney Kore) seyahat öyküsü var ise veya kanıtlı/şüpheli COVID-19 hastası ile teması var ise
  • Hemen diğer kişilerden ayrı bir alana alınmalı, maske kullanması sağlanmalı ve İl SAĞLIK Müdürlüğü ile iletişime geçilmelidir.

Şüpheli hastayla temas durumunda ne yapılmalı?

  • COVID-19 tanılı veya şüpheli bir kişi ile yakın temas etmiş olanlar
  • Son temaslarından sonraki 14 gün boyunca günde iki kez ateşlerini ölçmeli
  • Öksürük, solunum sıkıntısı, boğaz ağrısı, baş ağrısı, vücut ağrıları, ishal, bulantı, kusma ve burun akıntısı gibi belirtiler açısından kendilerini takip etmeli
  • Belirtiler başlar ise sağlık görevlilerine bilgi vermeli veya maske kullanarak sağlık kuruluşlarına başvurmalıdır.
  • Hasta ile temas halindeki sağlık çalışanlarının, aile üyelerinin ve ziyaretçilerin sayısı sınırlanmalı, tüm personel ve ziyaretçiler de dahil olmak üzere hastanın odasına giren tüm kişilerin kaydı tutulmalıdır. Hastada belirtiler ortadan kalkana kadar bu önlemlere uyulmalıdır.

COVID-19 teşhisi nasıl konulur?

  • Son iki hafta içinde COVID-19 hastalığının yayılmaya devam ettiği
  • Bir ülke veya bölgeye seyahat etmiş veya COVID-19 tanısı almış kişi ile bir metreden yakın teması olan kişilerde
  • Ateş, öksürük, solunum güçlüğü gibi belirtiler bulunması halinde olası COVID-19 ön tanısıyla burun ve boğazdan numune alınarak teşhisi için referans laboratuvarına gönderilir.

Kesin tanı moleküler yöntemler (PCR) ile konulmaktadır.

Klinik özellikleri nelerdir?

Enfeksiyonun yaygın belirtileri ateş, öksürük, nezle benzeri belirtiler ve solunum güçlüğü şeklindedir. Ciddi vakalarda ağır alt solunum yolu enfeksiyonu, solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği ve ölüm gelişebilir. Hastaların %80’inde hastalık hafif seyretmektedir.

Hastalık kimlerde ağır seyretmektedir?

COVID-19, ileri yaş ve eşlik eden hastalığı (astım, diyabet, kalp hastalığı gibi) bulunanlarda daha ağır seyretmektedir. Bugünkü verilerle hastalığın %10-15 olguda ağır seyrettiği, yaklaşık %2-3 olguda da ölümle sonuçlandığı bilinmektedir.

Yaşa göre hastalığın ağırlığı nasıl değişmektedir?

An itibari ile seksen yaşının üzerindeki hastalarda ölüm oranı %14.8, 70-79 yaşları arasındaki hastalarda %8 iken 10-40 yaş arasında ölüm oranı %0.2 bulunmuş, 10 yaşın altındaki çocuk hastalarda hiç ölüm kaydedilmemiştir.

COVID-19 için etkili bir tedavi var mıdır?

Hastalığa özgü olarak geliştirilmiş bir ilaç henüz yoktur. Hastanın genel durumuna göre destek tedavisi uygulanmaktadır. Benzer virüslere karşı etkili olan bazı ilaçların yeni coronavirüs üzerinde de etkili olduğunu gösteren çalışmalar olmakla birlikte özgül tedavi için araştırmalar sürmektedir.

COVID-19 için aşı var mıdır?

Hayır, yeni coronavirus (SARS CoV-2) için koruyucu etkili bir aşı henüz bulunmamaktadır. Etkili ve güvenli bir aşının üretilebilmesi için en az bir buçuk yıla ihtiyaç vardır.

Korunma önlemleri nelerdir?

Akut solunum yolu enfeksiyonlarının bulaşma riskini azaltmak için alınması gereken önlemler COVID-19 için de geçerlidir:

  • El temizliğine dikkat edilmelidir. Eller en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanmalı, sabun ve suyun olmadığı durumlarda alkol bazlı el antiseptiği kullanılmalıdır. Antiseptik veya antibakteriyel içeren sabun kullanmaya gerek yoktur, normal sabun yeterlidir.
  • Eller yıkanmadan ağız, burun ve gözlerle temas edilmemelidir.
  • Hasta insanlarla temastan kaçınmalıdır (mümkün ise en az 1 m uzakta bulunulmalı)
  • Hasta insanlarla veya çevreleriyle doğrudan temas ettikten sonra eller yıkanmalı, ortak kullanılan nesneler ve yüzeyler dezenfekte edilmeli, havlu gibi kişisel eşyalar ortak kullanılmamalıdır
  • Hastaların yoğun olarak bulunması nedeniyle mümkün ise sağlık merkezlerine gidilmemeli, sağlık kuruluşuna gidilmesi gereken durumlarda diğer hastalarla temas en aza indirilmelidir
  • Öksürme veya hapşırma sırasında burun ve ağız tek kullanımlık kağıt mendil ile örtülmeli, kağıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içi kullanılmalı, mümkünse kalabalık yerlere girilmemeli, eğer girmek zorunda kalınıyorsa ağız ve burun kapatılmalı, tıbbi maske kullanılmalıdır
  • Çiğ veya az pişmiş hayvan ürünleri yemekten kaçınılmalıdır. İyi pişmiş yiyecekler tercih edilmelidir.
  • Seyahat sonrası 14 gün içinde herhangi bir solunum yolu semptomu olursa maske takılarak en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalı, doktora seyahat öyküsü hakkında bilgi verilmelidir.

Kimler hangi maskeyi kullanmalı?

Bugün için ülkemizde sağlıklı kişilerin maske kullanmasına gerek yoktur

Herhangi bir viral solunum yolu enfeksiyonu geçirmekte olan kişinin öksürme veya hapşırma sırasında burun ve ağzını tek kullanımlık kağıt mendil ile örtmesi, kağıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içini kullanması, mümkünse kalabalık yerlere girmemesi, eğer girmek zorunda kalınıyorsa ağız ve burnunu kapatması, mümkünse basit tıbbi maske kullanması önerilmektedir.

Filtreli maskeler, hastalara bakım veren sağlık çalışanları için önerilmektedir.

COVID-19 hastalığı evde atlatılabilir mi? 

Evet. COVID-19 çoğu kişide nezle veya gribal enfeksiyon gibi geçirilmekte, evde takip edilebilmektedir. Salgının önlenmesi için hafif üst solunum yolu belirtileri varlığında mümkün ise sağlık kuruluşlarına gidilmemesi, gidilmesi gereken durumlarda mutlaka maske takılması ve diğer hastalarla temasın en aza indirilmesi önemlidir. 

  • Kronik hastalığı olanlar ve 60 yaşın üzerindekilerin ise salgın durumunda hastalıktan korunmak için evde kalmaları
  • Belirtiler başlaması halinde ise gecikmeden sağlık kuruluşlarına başvurmaları önerilir.

Çocuk Hastalıkları Uzmanı

Emre Karayel

 

EN SEVDİĞİM AY ARALIK SONUNDA GELDİ

Sebzeler Kara Lahana, Havuç, Karnabahar, Bal Kabağı, Ispanak, Yerelması, Brüksel Lahanası, Pazı, Kereviz, Pırasa, Brokoli, Turp
Meyveler Elma, Portakal, Mandalina, Ayva, Nar, Greyfurt, Muz, Trabzon Hurması, Kivi, Kestane  

Lahana, diyet lifinin iyi bir kaynağıdır. Tüketiminin bağışıklık sistemini güçlendirerek çeşitli hastalıklara karşı koruduğunu bildirmektedir.

  • Manganez, folat, B grubu vitaminleri
  • Potasyum, kalsiyum, A vitamini de içerir
  • 100 gramında 24 kalori içermesiyle çok düşük kalorili bir sebze
  • 150 gram beyaz lahana günlük K vitamini ihtiyacının %92’sini, C vitamini ihtiyacının ise % 50’sini karşılar

İçeriğindeki indol, bioflavanid, monoterpenler ve diğer maddeler ile hücreleri serbest radikallere karşı korur.

Kivi artık hem tadının hem de antioksidan özelliğinin zirvesine ulaşıyor.

  • Yüksek oranda C vitamini, folik asit, potasyum içerir.
  • İlginç olarak çekirdekleri ise bir miktar omega 3 içerir.
  • Lif içeriği de bir hayli yüksek olan bu meyvenin 1 adeti (80 gr) 50 kaloridir

Kereviz kışın başka bir bağışıklık dostu sebzesi.

  • Salatası da yapılabilen K vitamini ve Antioksidandan bakımından çok zengindir.
  • Bebeklerde ve çocuklarda yüksek kolesterolün düşürülmesine ve kan şekerinin dengelenmesinde de yardımcı olan besinler arasındadır.
  • Bir porsiyon kereviz salatası yaklaşık 120 kaloridir.

Pırasanın da yine önemli düzeyde antioksidan aktivite gösterdiği bilinen flavonoidler bakımından zengin bir tür olduğu belirtilmektedir

  • Esas olarak içerdikleri kükürtlü bileşikler (organosülfürbileşikler) sayesinde öne çıkmakta
  • Lif bakımından son derece zengin, önemli bir antioksidandır.
  • Bağırsaklarımızda bulunan iyi bakterilerin oluşturulmasına katkı sağlar. Bu bakteriler sayesinde bağırsaklarda gerçekleştirilen emilim düzgün bir şekilde gerçekleşir. Sadece sindirimi düzenlemekle de kalmaz, aynı zamanda sindirim sistemimizin sağlıklı bir halde kalmasına yardımcı olur
  • A vitamini, C vitamini, E vitamini, K vitamini, B3 (niyasin), B5 (pantotenik asit) ve B9 (folik asit) vitaminleri ile kalsiyum, potasyum, demir, magnezyum, fosfor ve sodyum gibi mineraller sayesinde metabolizma için önemlidir

Portakal, mandalina, greyfurt gibi narenciyeler içeriğindeki vitaminler sayesinde vücut savunmasını güçlendirecek ve Çocuk doktorlarının yardımıyla sizi soğuğun olumsuz şartlarına karşı daha dirençli hale getirecektir.

  • Özellikle gribal enfeksiyonlar, üst solunum yolu rahatsızlıkları ve diş eti rahatsızlıklarına karşı benzersiz bir antivirüs görevi görüyor.
  • C vitamini, potasyum, likopen ve lifli yapısı ile kalp ve damar sağlığını korumaya katkıda bulunur.

Çocuk Hastalıkları Uzmanı

Doktor Emre KARAYEL

Kışlık dolabım artık hazır!

Kışın gelmesiyle soğuk havalarla yine karşı karşıyız. Çocukları soğuk havalardan korumalıyız. Ancak soğuk havalarda koruyacağız diye gereğinden fazla giydirip çocuğun terlemesinden de kaçınmalıyız.

Genelde tavsiye edilen tek kat kalın bir giysi yerine kat kat giydirmektir. Çok sıcak olduğu zaman çıkarılarak terlemekten kaçınılabilir.

Çocuğunuzun Dolabında nelere dikkat emek gerekir?

Cilde temas eden kıyafetler yün içermesin.
Kıyafet alırken kıyafetin yün içerip içermediğine dikkat etmelisiniz. Özellikle egzaması olan çocuklarda, yün kaşıntıya neden olabilir. Bu nedenle cilde doğrudan temas eden kıyafetlerin %100 pamuk içermesine dikkat edilmelidir.

Vücut ısısı en çok vücudun baş bölgesinden kaybedildiği için çok soğuk havalarda çocuğunuza mutlaka şapka giydirmelisiniz.

Şapkanın kulakları da kapatmasına dikkat edilmelidir. Çocuğun şapkaya itiraz etmemesi için onun da sevebileceği renkte ve modelde olması işinizi kolaylaştıracaktır.

Boyundan da ısı kaybı çok olacağı için boyun bölgesini korumak için boyunlu bir kazak veya atkı giydirebilirsiniz.


Çocukların soğuk havada üşümemesi için dolabında mutlaka eldiven olsun

  • Eldivenin %100 pamuk olmasına ve yün içermemesine dikkat edilmeli
  • Eldiven alırken ellerin rahat hareket etmesine dikkat edilmelidir.

Ayakkabı alırken su geçirmeyen ve çocuğun ayağının rahat ettiği botların seçilmesi uygun olur.

Çoraplar cilde doğrudan temas ettiği için %100 pamuk içeren çorapların seçilmesi özellikle alerjisi olan çocuklarda çok önemlidir. Yünlü çoraplar kaşınmaya neden olabilir.


Paltoların su geçirmemesi önemlidir. Bu nedenle su geçirmeyen kumaşlar seçilebilir. Paltoların yaka kısımları yün içeriyorsa altına boyunlu %100 içeren pamuklu kıyafetler giydirebilirsiniz.

Bebeklerin ve özellikle erken doğan bebeklerin ciltlerinin yağ tabakası ince olduğundan dolayı çok kolay ısı kaybederler.

  • Bu sebepten yetişkinlere göre bir kat daha fazla kıyafet giydirmelisiniz.
  • Vücut ısılarını koltuk altından ölçüldüğünüzde 37 derecenin altına düşmemelidir.
  • Bebek arabası ile dışarı çıkarttığınızda bir battaniye ile korumalısınız.

Bebeğinize tulum şeklinde kıyafetler giydirebilirsiniz. Bebeğinizin kıyafetlerini kolay giydirilip çıkarılabilen, bacaklarını ve kollarını kolayca içine alabilen, hareketleri kısıtlamayan kıyafetlerden seçilmelidir.

Çocukların dolaplarında mutlaka olması gereken kıyafetler, kulakları da kapatan şapka, eldiven, su geçirmeyen botlar, palto, kazaklardır.

Kış aylarında uyku tulumu, battaniye, sweatshirt her bebeğin dolabında olmalıdır.

Cilde temas eden kıyafet seçiminde yün içermemesine özellikle dikkat ediniz.

Alerjisi olan çocukların çamaşırlarını sıvı deterjanlarla ve uzun durulama olacak şekilde yıkamaya da dikkat etmelisiniz.

Doktor Emre KARAYEL

Çocuk Hastalıkları Uzmanı

Bebeklerde ve Çocuklarda Astım Tedavisi çok mu zor?

Çocuklarda Astım için alerjik astım, alerjik bronşit ve spastik bronşit gibi isimler de kullanılmaktadır.

Çocuklarda hava yollarının (Bronş, akciğer içindeki hava keselerinin) çeşitli nedenlerle inflamasyon denilen olaylarla koruyucu mukaza tabakasının hasarlanmasına ve gözenekler oluşmasına neden olmaktadır.

Bunun sonucu hava yollarında aşırı bir hassasiyet gelişmekte ve sık sık öksürük, hışıltı, nefes daralması şikayetlerinin ortaya çıkmasıyla sonuçlanan bir hastalığa astım denir.

Nasıl Bir Hastalıktır?

Astım hastalığı korkulacak bir hastalık değildir. Çocuklarda tedavi edilebilen bir hastalıktır. Astım tedavi başarısı çok yüksektir.

Belirtileri gösteren çocukların, çocuk doktoru uzmanlarınca değerlendirilmesi ve gerekli testler yapıldıktan sonra astım teşhisi konulursa çocuğa zarar vermeden tedavi uygulamak en doğrusudur.

Belirtileri Nelerdir?

Astım belirtileri;

  • Sık tekrarlayan öksürük
  • Hışıltı (Hırıltı)
  • Nefes sıkışması en önemlileridir.

Oyun oynadıktan sonra, koştuktan sonra, egzersiz yaptıktan sonra nefes sıkışması, hışıltı veya öksürük olması da astımın önemli bir belirtileridir.

Ancak bu belirtiler kendi kendine düzelen bir durum olabildiği gibi astımın ve diğer bazı önemli hastalıkların belirtileri de olabilir.

Bu nedenle her astım belirtisi gösteren çocuklara astım teşhisi konulmaması gerektiği gibi astım hastalığının atlanmaması için de gerekli incelemeler yapılmalıdır.

Tedavisi Nasıl Olmalıdır?

Çoğu kez uzun süren öksürük veya tedaviye cevap vermeyen öksürük durumunda hemen astım ilaçları olan kortizonlu spreyler veya buharlar, yanında nefes açıcılar ve çiğneme tableti, toz şeklinde ilaçlar yemeklerine katılarak kullanılmaya başlanır. Bu tür uygulamalar tamamen doğru değildir.

Astım belirtileri olan bir çocukta rahatlatma tedavisi 2-3 hafta süreyle verilebilir ancak uzun süre sprey ilaçlar veya buhar tarzında ilaçlar verilmemelidir.

Astım teşhisinin konulması ve ondan sonra en az ilaçla tedavi edilmelidir.

Astım hastalığında erken ve doğru teşhis ve zamanında tedavi önemlidir.

Bu nedenle çocuk doktoruuzmanlarınca tarafından astımdan şüphelenilen çocukların incelenmesi ve teşhis konulup tedavi edilmesi gerekir.

Çocuklarda Astımı Neler Tetikler?

Nefes borularında bebekler ve çocuklarda aşırı hassasiyet vardır. Bu hassasiyetten dolayı bazı tetikleyici faktörlerle karşılaşıldığında nefes borularında daralma olur ve öksürük, hışıltı, nefes sıkışması gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır.

Astımı Tetikleyen Faktörler

  • Soğuk algınlığı/enfeksiyonlar
  • Ani hava ve ısı değişiklikleri
  • Egzersiz
  • Sigara içme veya sigara dumanına maruz kalma
  • Ev tozlarındaki akarlar dediğimiz mikro-organizmalar
  • Polenler
  • Yiyecek katkı maddeleri
  • Küf ve koruyucu maddeler
  • Hayvan deri kalıntılar
  • Belirli ilaçlar
  • Stres

Çocuklarda Sıklığı Nedir?

Yaklaşık astım sıklığı %10-20 civarındadır.

  • İlkokul çağındaki her 10 çocuktan 2’sinde
  • Ergenlik çağındaki her 8-9 gençten 1’inde görülmektedir.

Çocuklarda Astımın Başka İsimleri Var Mıdır?

Astım yerine spastik bronşit, alerjik bronşit, re-aktif hava yolu hastalığı, bronşit kelimelerini sık kullanmaktadırlar. Aslında hepsi aynı anlama gelmektedir.

Nefes Borularında Aşırı Hassasiyet Nedir?

Normal bir çocuk sigara içilmesiyle öksürük veya nefes sıkışması olmazken astımlı bebekte-çocukta öksürük veya nefes sıkışması görülmektedir.

Gribal enfeksiyon normal çocukta soğuk algınlığı ile bir haftada düzelirken astımlı çocuklarda nefes sıkışması ve bir haftadan daha uzun süren öksürük şikayetlerine neden olur. Normal kişilere göre daha hassas bir nefes borusu vardır.

Çocuk Doktoru

Emre KARAYEL

El Ayak hastalığı neden bende oluştu?

Bir virüsün neden olduğu enfeksiyon sonucu ortaya çıkan, oldukça bulaşıcı, döküntülü bir hastalık

  • Ağızda veya ağız çevresinde yaralar
  • Ellerde, ayaklarda, bacaklarda ya da kalçalarda döküntü
  • Tüm vücutta kabarcıklar şeklinde kendini gösterir.


Rahatsızlık verici bir hastalık olmasına rağmen ciddi bulgularla seyretmez. Her yaş grubunda ortaya çıkabilirken

  • 10 yaş altındaki çocuklarda daha sıklıkla görülür

Genellikle hastalığa neden olan iki adet virüs vardır.

  • Coxsackievirus A16
  • Enterovirüs 71

Bebekler ve çocuklar hastalığı taşıyan biriyle temas ederek ya da virüsle enfekte olmuş oyuncak, emzik, biberon, su matarası gibi bir nesneye dokunduğunda etken virüsü kapabilmektedir.

Virüs yaz aylarında ve sonbaharda kolayca yayılma eğilimi gösterir.

  • Tükürük, kabarcıklardaki sıvı
  • Dışkı
  • Öksürdükten veya hapşırdıktan sonra havaya püskürtülen solunum damlacıkları yoluyla hızlı bir şekilde yayılma eğilimi gösterir.

Erken belirtileri ateş ve boğaz ağrısı şeklinde görülür. Derin yaralara benzeyen ağrılı kabarcıklar çocuğun ağız içi ve çevresinde veya dilinde görülebilir.

  • İlk belirtiler ortaya çıktıktan sonra hastanın ellerinde, özellikle avuç içlerinde ve ayak tabanlarında 1-2 gün boyunca devam eden kızarıklıklar görülebilir.
  • Hatta bu kızarıklıklar içi su dolu kabarcıklara dönüşebilir.

Dizler, dirsekler ve kalçalarda da döküntüler ya da yaralar ortaya çıkabilir.

Çocuğunuzda bu belirtilerin hepsini ya da sadece bir iki tanesini görebilirsiniz.

İştahsızlık, halsizlik, huzursuzluk ve baş ağrısı görülebilen diğer belirtilerdir. Bazı çocuklarda el ve ayak tırnaklarında düşme de olabilmektedir.

El ayak ağız hastalığı tanısı, Çocuk doktor tarafından hastanın şikayetlerinin sorgulanması ve fizik muayene yaparak yara ve döküntülerin incelemesi ile kolaylıkla konulabilmektedir.

Bunlar genellikle tanı için yeterli olmaktadır fakat kesin tanı için boğaz sürüntüsü, dışkı veya kan örneği alınması tercihen gerekebilir.

El ayak hastalığı, 10-14 gün sürebileceği için onayönelik özel bir tedavi uygulanması, el-ayak hastalığı belirtileri hafifletmek için yapılan bazı yöntemleri içerir.

Çocuk Doktorunun önerdiği ağrı kesici, ateş düşürücü ve diğer ilaçları uygun sıklıkta kullanmak önemlidir. Aspirin kullanmaktan kaçınmakgerekir.

  • Soğuk yiyecekler, yoğurt gibi boğaz ağrısını yatıştırıcı besinler
  • Soğuk yaz çorbaları tercih edilmeli
  • Bağışıklık sistemini güçlendirmek için vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri almasını veya yineçocuk doktorunun önerdiği takviyeler çok önemlidir.
  • Kaşıntıya yönelik krem ve losyonlar döküntü ve kabarcıklara uygun sıklıkta sürmek faydalı olacaktır.
  • Evde ilk aşamada kızarıklık ve kabarcıklara hindistan cevizi yağı uygulamak da iyileşmeyi hızlandırmaya yardımcı olabilir.

Hastalığın ilk 7 günü bulaşın en yüksek olduğu dönemdir.

 

  • Belirtiler tamamen kaybolduktan sonra da günler ve haftalar boyunca ağız sıvıları ve dışkı yoluyla yayılmaya devam etmekte
  • Hastalığın başkalarına bulaşmasını önlemenin en kolay yolu çocuğunuzun elinin ve kendi elinizin iyice yıkanmasından geçmekte
  • Çocuğun burnunu sildikten ve altını değiştirdikten sonra ellerin mutlaka yıkanması büyük önem taşımaktadır.

 

Doktor Emre Karayel

Çocuk Hastalıkları Uzmanı

Alerjik Rinit (Nezle) Nedir?

 

Alerjenlere burun mukozasının spesifik alerjik reaksiyonu sonucu gelişen ve başlıca sulu nezle, burun tıkanması, hapşırma, göz, burun, kulak ve boğazın kaşınması belirtileri ile seyreden hastalığa alerjik nezle denir.

Alerjik Rinit (Nezle) Sıklığı Nedir?

Yaklaşık sıklığı %15’dur. Bu oran %30-40’a kadar çıkabilmektedir.

Alerjik Rinit (Nezle) Hangi Yaşlarda Görülür?

Her yaşta görülebilmekle birlikte oyun çocuğu döneminden başlayarak ergenlik yaşlarında pik yapar. Genelde 2-3 yaşından sonra görülmektedir.

Alerjik Rinit (Nezle) Belirtileri Nelerdir?

  • Hapşırma (peş peşe)
  • Nezle (sulu ve bol)
  • Burun kaşıntısı
  • Burun tıkanması
  • Gözde kaşınma, sulanma, konjunktivit, kulak kaşıntısı, yumuşak damak ve boğazda kaşıntı, tat ve koku bozukluğu ve burun kanaması belirtileri vardır.
  • Tüm belirtilerin aynı anda olması gerekmezve herhangi bir belirti olması yeterlidir.

Alerjik Rinit (Nezle) Nedenleri

En önemli neden Genetik alt yapının kodlamasıdır. Ailesinde alerjik hastalıklardan herhangi biri (Egzama, astım, göz alerjisi, besin alerjisi gibi) olan kişilerde daha çok görülmektedir.

Ayrıca;

  • Erkek cinsiyet
  • Mama ile beslenme
  • Ek besinlere erken başlamak
  • Annenin sigara içmesi
  • Yüksek sosyoekonomik durum
  • Ev içi ve ev dışı allerjenleremaruziyet risk faktörleri arasındadır.

Alerjik Rinit (Nezle) Tetikleyicileri

Alerjenler tetikleye bilmektedir. Bunun yanında sigara içmek, keskin kokular, duman, kirli hava, soğuk, çok sıcak hava, gribal enfeksiyon tetikleye bilmektedir.

Alerjik Rinit (Nezle) Neden Önemlidir?

Genelde hayatı tehdit etmediği için basit burun rahatsızlığı diye düşünülür!

Ancak;
Alerjik nezle iş ve okul performansını
Öğrenme kabiliyetini etkiler
İş ve okul gitmemenin en büyük sebeplerindendir

Alerjik nezle astım, nazal polip, sinüzit, otitismedia, alt solunum yolları enfeksiyonları, ve diş çürümelerine neden olabildiği için önemlidir.

Alerjik Rinit (Nezle) ve Astım İlişkisi

  • Astımlıların %75 de rinit vardır
  • Alerjik rinitlerin %20-40’nda astım vardır.
  • Burundan solunum, astımlılarda egzersizle oluşan nefes borusu daralmasından çocuğu korur ve ancak Alerjik rinite bağlı burun tıkanması olanlar da bu koruma sağlanamaz.

Doktor Emre KARAYEL

Çocuk Hastalıkları Uzmanı

Kasım ayında her şey bir başkadır.

  Sebzeler Lahana, Havuç, Karnabahar, Pırasa, Ispanak, Balkabağı, Yerelması, Pazı, Marul, Roka, Soğan, Biberiye, Nane, Tere
  Meyveler Portakal, Ayva, Nar , Greyfurt, Armut, Elma, Trabzon Hurması, Muz, Kivi, Mandalina, Portakal, Kestane, Ayva

 

Balkabağının en güzel olduğu günler geldi.

  • İçerdiği bol beta-karoten sayesinde kansere karşı etkili bir sebze
  • Balkabağının, çorbası, tatlısı ve pastası yapılabilir
  • Balkabağını ayrıca etli sebze yemeklerine de ilave ederek de kullanılabilecek güzel bir seçenek
  • Çocuklarda kış aylarında düzenli olarak beslensin, ona hep yer açın.

Yakında kereviz ve turp çeşitleri çocuklar için bağışıklığı desteklemesi yönünden önemli ve tüm sağlık faydalarıyla yetişmiş olacaktır.

  • Özellikle fındık turpu zamanı bize bunu bildiriyor.

Trabzon hurması ise inanılmaz bebek-oyun çocuğu seçeneğidir.

  • A ve C vitamini, potasyum, folikasit açısından iyi bir kaynak
  • Bol diyet lifi, gastrointestinal sistem için özellikle kabızlıkta güzel bir fikir
  • 1 adet orta boy trabzon hurması diyetteki 1 adet meyve yerine iyi bir mevsim seçeneği olabilir.

Elma’nın tam zamanıdır.

  • 200 gr orta boyunda yaklaşık 100 kalori içerir
  • Yüksek lifli ve glisemik indeksi düşük meyveler arasında yer alır
  • İyice yıkandıktan sonra kabuklu tüketilmesi önerilir
  • Çocuklar için en önemli nedeni kabuğundaki antioksidanlardan faydalanabilmeleridir
  • B grubu vitaminleri, C vitamini ve lif açısından iyi bir kaynaktır
  • Kalorisinin düşük, lif içeriğinin yüksek olması nedeniyle kilo kontrolünün istendiği çocuk beslenmesinde, Çocuk doktoru tarafından farklı diyetlerde rahatlıkla kullanılır
  • Antioksidan içeriği kanserden koruyucu etki gösterir.

Doktor Emre Karayel

Çocuk Hastalıkları Uzmanı

Bahara kadar her gün bu meyveden bir tane tüketmeniz ve bunu çocuklarda alışkanlık haline getirmek yapacağınız güzel bir iyiliktir

Öksürük ile mücadelemiz başladı

 

Nezle, boğaz enfeksiyonu gibi hastalıklar pek çok şikâyet yaşarız.

Ateş, boğazda batma hissi, halsizlik gibi şikayetler bu tür hastalıkların belirgin sonucudur. 

Öksürük de bu şikayetlerin başında gelir. Özellikle aileler, çocuklarındaki  öksürüğü fark edip endişelenirler.

Öksürük, aslında bir hastalık değil, bir tepkidir. Solunum yollarına gelen yabancı cisim, balgam, iltihap ve akıntı gibi tehditlere karşı öksürük, solunum yollarını korumaya yönelik verdiğimiz bir tepkidir.

Öksürük refleksini durdurmak değil, öksürüğe neden olan durumları ortadan kaldırmak doğrudur. 


Öksürük nedenleri


Bebeklerde ve çocuklarda;  

  • Nezle
  • Burun tıkanıklığı
  • Basit etkenlerden grip, kulak enfeksiyonu
  • Krup
  • Bronşit
  • Zatürre
  • Astım gibi daha ciddi solunum yolları hastalıkları öksürüğe neden olabiliyor.

Ayrıca diğer önemli nedenlerden,

  • Yabancı cisim
  • Mevsimsel veya yıl boyu devam alerji
  • Sigara
  • Kistik fibrozis
  • Kitle, tümör gibi faktörler de öksürüğe yol açıyor.

Her öksürük bizi farklı bir sağlık sorununa götürüyor.

Çocuklarda Anne-Baba’nın akılda tutması ve şüphe edebileceği örneğin;

  • Havlama tarzında öksürük Krupta
  • İç çeker gibi öksürük Boğmacada
  • Göğüste hırıltıyla birlikte gelen öksürük ise Astımda görülüyor.

Ani başlayan ve morarmanın eşlik ettiği öksürük, yabancı cisim yutmada (aspirasyonu) ortaya çıkıyor.

Çocuğunuzun öksürükle birlikte kusması varsa, gece öksürükleri artıyorsa; öksürük nedeni gastroözofagiyal reflü olabiliyor.

Özellikle üst solunum yolu enfeksiyonuna bağlı öksürükler de gece gözleniyor.

Öksürük öğürme refleksini uyararak kusmaya neden olabiliyor. Kusmanın devam etmemesi bazen bir sorun olmadığına işaret ediyor.

Yetişkinlerin neden olduğu uzun süreli öksürüğün en önemli nedenlerinden biri de sigaradır.

Çocuklarda Öksürük balgamlı ise

Öksürüğün zamanı, şekli (balgamlı, kuru, havlama)

Nasıl başladığı (ani, beslenme ve efor sonrası, toz ve alerjenlere karşı)

Çocukta hangi şikayetlerin eşlik ettiği (ateş, hırıltılı solunum, nefes darlığı, burun tıkanıklığı, kusma, kilo kaybı, gece terlemesi) gibi durumlar mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.

Öksürük

  • 2-3 haftayı geçmişse
  • Hırıltı ile birlikte görülüyorsa
  • Çocuğun ateşi olmadığı halde devam ediyorsa, tekrarlıyorsa, hapşırık, burun tıkanıklığı ve kaşıntı da varsa

öksürük nedeninin alerjik olma olasılığı çok yüksektir.

Yine kreşe giden çocuklarda üst üste gelen soğuk algınlığı, öksürüğün haftalarca sürmesine neden olabiliyor.

Sonuç olarak çocuğun öksürüğü üç günü geçiyorsa, öksürük giderek artıyorsa, öksürüğe ateş, nefes darlığı ve morarma eşlik ediyorsa, ani başlamış ve havlar tarzı öksürüyorsa mutlaka bir Uzman Çocuk doktoruna götürüp muayene ettirmelidir.

Öksürük nasıl geçer?


Genel durumu iyi, ateşi, hırıltılı solunum gibi nefes alma problemi olmayan çocuklar evde izlenebilir.

Bu gibi durumlarda en iyi öksürük şurubu; ılık sudur.

Bol su ve sıvı alımı, çocuğunuzun boğazını yumuşatarak rahatlama sağlar.

Burun tıkanıklığı varsa, deniz suyu veya fizyolojik serumlar ile açabilirsiniz.

Hava kuruluğunda da öksürük olabileceğinden, alerji dışı öksürük nedenlerinde ve basit üst solunum yolu enfeksiyonlarında uygun nemi sağlamak için su buharından faydalanabilirsiniz.

Çocuğa gelişi güzel öksürük şurubu ve antibiyotik vermek yerine Çocuk doktoru kontrolünde gerekli olan ilaçlar tercih edilmelidir.

Çocuk Hastalıkları Uzmanı

Doktor Emre KARAYEL